04 Mart 2011 Cuma

ÖZGE PİKNİK - ANKARA

Ankara'da Ankara döneri yenir. Ankara'nın en güzel dönerlerinden biri de Özge'de yenir. Bunu bir kenara yazalım. Özge Piknik Kızılay'da. Ankaralılar bunu da iyi bilir.
Maltepe'ye doğru giderken sol tarafta kalan yerinde 15 yıldan fazla bir süredir aynı lezzette döner yerim.  İç mekan Ankara'nın "piknik" konseptine uygun olarak tasarlanmış. Sade ve işlevsel. Duvarlardaki aynalara bakarak dönerinizi yiyeceksiniz. Böylece bir keyif anında yüzünüzün aldığı şekli anlayın.
Girişte yer alan kömür ateşinde pişen döner aklınızı başınızdan alacak cinsten. Hemen arkasında tavuk döner de alabilirsiniz. Ama ilk defa gidenlere tavsiyem et döner olacak.

1 gece önceden soğan ve tuzla terbiyelenen döner çok lezzetli. Kömür ateşinden gelen ekstra lezzeti de belirtmeden geçmemek lazım. İşte kıymasız Ankara yaprak döneri bu!! Eğer işe dönmek gibi bir mecburiyetiniz yoksa benim yaptığım gibi ve olması gerektiği gibi soğanla yiyebilirsiniz.

Özge Piknik , yıllardan gelen lezzetini devam ettirmeyi başarabilen takdir edilesi mekanlardan biri. Bir Ankara klasiği. İlgi gösterelim.

Özge Piknik
GMK Bulvarı 17/A
Kızılay  Ankara
Telefon : 312 - 229 80 35

02 Mart 2011 Çarşamba

İÇİNE MAHKEME KAÇMIŞ TİVİ KANALI : DİCİTÜRK


Yeni gündemimiz Dicitürk'ün Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesinden aldırdığı blogspot'a yayın yasağı. Zaten Türkiye'de blogspot'çuların başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir sanırım. 2-3 ayda bir  Türk Telekom veya başka bir sebepten dolayı blog'lar kapanmadan , DNS ayarları değiştirilmeden rahat duramıyorlar. Neden mi? Cevabı basit : çünkü durdukları yerde durmuyor yumurcaklar , düşünüyor ve yazı yazıyorlar.
Bu vukuatın sebebini kısaca anlatmak gerekirse Lig Tv maç yayınlarını blogspot üzerinden yayınlayan 3-5 kendini bilmez yüzünden maddi zarara uğradığını düşünen güzide televizyonumuz Dicitürk , nedenini çok merak ettiğim bir şekilde Diyarbakır Mahkemesinden bu kararı aldırıyor. Blog'lara girildiğinde "bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir" şeklinde insanın aklını başından alan , "kimbilir bu sitede kanuna aykırı , ahlaka mugayir ne filmler dönüyordu" diye düşünmenize sebep olan hislerle dolduruyor. Halbuki arkadaşımız kek tarifi vermiş.
3-5 blog için binlerce blog'un kapatılmasını sağlayan zihniyet , parmağının ucuna kıymık batan adamın kolunu kesmeyi öneren iş bilmez cerrahı anımsatıyor , mantık aynı çünkü. Fiyatları yapay bir şekilde şişirip dünyada kimsenin izlemediği maçlara tonlarca para döken aklı evveller , maçları bedava izleyen 300-500 kişiyi hedef alarak binlerce blog yazarını ve yüzbinlerce okuru mağdur etmekte sakınca görmüyor. Sonra televizyona çıkmış başkalarını suçluyor. Kabul , o suçlananlar da masum olmayabilir ama pire için yorgan yakmak neyin nesi? Blog'lar yüzünden Lig Tv satışlarının düştüğünü iddia edenler , Dicitürk'ün bu sakat mantalitesi nedeniyle aboneliklerini iptal etmek isteyen blogger'ların haklılığına ne diyebilir? Maçları blogspot üzerinden yayınlayanların şimdi de .com uzantılı bir siteden yayına başlamamaları için necip Türk milleti şimdiden dua etmeye başlasa iyi olur. Zira bu durum tüm internetin kapatılacağı anlamına gelir ki bunlar bunu da çekinmeden , utanmadan yaparlar , emin olun.
Ülkemiz siyasetçi profili malum : "demokrasi iyidir , hep bizim parti kazandığı süre" sığlığında döner durur. Bunun yanına "televizyon iyidir , hep bizim kanal seyredildiği sürece" profilli yönetici tiplemesinin gelmesine neden şaşırıyoruz? İster politikacı olsun , ister özel sektör yöneticisi. Ülke bu , vatandaş bu , ürün bu. Fazlası çıkmaz.
Anlamsız , dengesiz ve mevcut üyelere her seviyede fazlapara ödetmek üzerine kurulu  fiyat politikası nedeniyle 1 ay önce sona erdirdiğim Dicitürk üyeliğime şimdi yanıyorum açıkçası. Beni işte tam bu anda iptal ettirme zevkinden alıkoydu. 1 ay önce de fiyat politikalarının tutarsızlığı nedeniyle üyeliğimin iptal yazısını yazdıktan sonra beni 8 kere arayan ve her seferinde kararımda ne kadar haklı olduğumu daha fazla anlamamı sağlayan , hep 1 daha fazlası türü  önerilerle gelenler , kendi vizyonsuzluklarının faturasını blogger'lara yüklediler. Blogspot kapandı , memleket güllük gülistanlık oldu. Dicitürk satışları patlar artık.
Son söz : Ey 18 yaşında içki içemeyen , blog yazamayan insanlar.. Derdiniz varsa gidin silah alın , öyle halledin. Bu ülkede size uygun görülen kostüm bu!!!!!

01 Mart 2011 Salı

KÖFTECİ İBRAHİM - ANKARA

Adapazarı'nın meşhur ıslama köftesini hep duyardık ama tadına bakmaya fırsatım olmamıştı. En azından Adapazarı'na herhangi bir sebeple gidip memleketinde tadamadım. Ama ıslama köfte Ankara'ya geldi. Çayyolu'nda açılan Köfteci İbrahim bir aile işletmesi. İbrahim Usta Adapazarı'nda bu tip işletmelerde çalışmış. Ardından "ben oldum" demiş olmalı ki Ankara'da işletmesinin başına geçmiş. Kendisine hayırlı olsun diyor ve incelemeye başlıyoruz.
Yeri kolay. Big Chefs'in arkasında dersem daha da kolay anlaşılacak. 3 katlı bir bina. Girişte mutfak ve ızgara var. Usta sürekli ızgaranın başında. Dekorasyonu sade , her yer tertemiz. Menüde sadece ıslama köfte var. Tek ürün servis eden işletmeleri seviyorum. Uzmanlaşmış işletmeler olarak görüyorum. Tabi ürün iyi olduğu sürece.
Siparişin ardından acı biber sosu geliyor. Acısı fazla değil. Kararında kullanıldığında köftenin tadına tat katacak.

Çok sevdiğimden değil ama adet yerini bulsun diye piyaz istedim. Tek amaç köfte gelene kadar oyalanmak. Yoksa fazla sevdiğim , değişik bulduğum bir lezzet değil.

Köfteyle birlikte gelen ekmekler ıslandığı için yumuşacık. Lezzeti ise harika. Nedir bu kadar lezzetli yapan diye sorduğumda cevap alamadım , bunun sır olduğunu söylediler ama kemik suyundan olduğunu biliyoruz. Reçetenin tamamını da istemem zaten.

Ve ıslama köfte tabağımızda. Oldukça minik 10 adet köfte. Köfteler çok baharatlı değil , soğan ve karabiber hissediliyor. Bana anne köftesi tadında geldi. Hani çocukluğumuzda annemizin yaptığı , yanında tavada kızarmış (fritöz değil!!!) patatesle birlikte afiyetle yediğimiz cins köftelerden. İyi pişmiş. Eti lezzetli. Ama en az köftenin başarısı kadar , hatta belki daha fazla ekmekten bahsetmek gerek. Tek sorun çok fazla ekmek yeniyor. Tabakta köftelerin altında gelen  ekmek yetmiyor , ekstra isteniyor. Bir köftesever olarak beğendim.

Yemek sonrası tatlı olarak fırın sütlaç istedim , başarılıydı. Lezzeti ve kıvamı tam.

Köfteci İbrahim'in ilk defa tattığım ıslama köftesini , biraz da beni eskilere götürdüğü için olsa gerek , beğendim. Lezzetten çarpılmadım ama sevdim bu köfteyi. Tekrar gelirmiyim? Evet. Ankara'da olmayan bir çeşidi getirdikleri için kendilerine teşekkür ederim. 1 porsiyon köfte 9 TL.

Köfteci İbrahim
Islama Köfte
İlko Konut Sitesi
2811. Cadde No:4
Çayyolu  Ankara
Telefon : 312 - 242 00 54
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

ShareThis