29 Haziran 2009 Pazartesi

VİTAMİN PİKNİK - ANKARA

Vitamin Piknik 25 yıllık tarihi ile Ankara klasiklerinden bir başkasıdır. Tunalı Hilmi Caddesi'nin ortasındaki küçücük mekanında , boyundan beklenmeyecek lezzetlere imza atar. Çok itibar etmesem de şu meşhur "En İyi 10" listesinde Türkiye'nin en iyi 10 büfesi arasında yer alır. İstanbul'lu bir arkadaşım Ankara'yı ilk ziyaretinde "piknik" olayını pek anlayamamıştı ama gide gele o da alıştı. İstanbul'lular büfe derler , Ankara'lılar piknik. Ama en sonunda hepsi de aynı yere ulaşır. Ufak mekan , leziz Turkish sandviçler , taze meyve suları. Ankara'da bu ve buna benzer yüzlerce mekan olmasına ve ürünlerinin birbirine tıpatıp benzemesine rağmen Vitamin'in yeri başkadır. Cam dolabın içinde kullandıkları malzemeleri de görseniz , hepsini alıp siz de deneseniz aynı sonuç çıkmıyor işte. Sonuç ; mecburen gelip burada yemeye devam ediyoruz.
Tunalı Hilmi Caddesi'nden geçerken , alışveriş yapanlar yorulup bir soluk almak ve karınlarını doyurmak için , o civarda çalışanlar öğlen yemeklerinde ve hatta haftasonu sabahları , brunch için bir dolu alternatif varken bile insanlar gelip burada ayaküstü sandviç yiyorlarsa , vardır bir hikmeti diye düşünelim ve içeri girelim.
Dediğim gibi Vitamin Türk tarzı sandviçler konusunda aşmış bir mekandır. Menüsünde sucuklu , salamlı , karışık , köfteli , ciğerli , dilli , ton balıklı sandviçler , tostlar ve taze meyve suları bulunur.
Biz haftasonu kahvaltımıza limonata ile başladık. Buz gibi , serinletici ve 2 TL.

İşte lezzet dostlar. Karşınızda Vitamin'in klasik karışık sandviçi. Müsadenizle hemen arkadaşları takdim edeyim ; salam , sucuk , kaşar , turşu , rus salatası ve ketçap. Ellerinizden hürmetle öperler :) Ekmeği tost makinesinde ısıtılmış , dışı çıtır çıtır.



Eşim asla karışıktan şaşmaz ama ben zaman zaman diğerlerine de ilgi gösteririm. Yarım karışıktan sonra sosisli ile devam ediyorum. Bunun ekmeği biraz daha kalın , daha az çıtır. Ama lezzeti harika. Vitamin'in kullandığı turşu ve rus salatası nedir bilmiyorum ama gerçekten çok özel.

Limonata eşliğinde 1,5 sandviç sabah sabah iyi geldi. Fiyat durumu ise şöyle ; sandviçler 4,5 TL , tostlar 3,5 TL , taze meyve suları 3,5 TL. 3 sandviç , 2 limonata 17,5 TL. Hesabımızı ödedik , mutlu ve sadık 2 müşteri olarak mekandan ayrıldık.
Vitamin Piknik
Tunalı Hilmi Caddesi No:84/C
Kavaklıdere Ankara
Telefon : 312 - 468 22 18


26 Haziran 2009 Cuma

KEBAP 49 - ANKARA

Yine Ankara klasiklerinden birisindeyiz. Her Ankara'lının yolu zamanın birinde Kebap 49'dan geçmiştir. Bilhassa üniversitede Ankara'da yaşayanlardan kaçmaz , mutlaka uğramışlar , tekrar tekrar uğramışlardır. Kaliteli , leziz ve temiz yemekleri , makul fiyatlar ve iyi hizmet biraraya gelince zaten gözden kaçırmanız imkansız hale gelir. Kebap 49 zaman içinde Ankara'da değişik yerlerde hizmet verdiyse ve değişik rakamları kullanan birçok taklidi olsa da şaşırmak ve karıştırmak imkansızdır. Bugünlerde Necatibey Caddesi ve Bülten sokakta olmak üzere 2 adet Kebap 49 vardır. Kendinize yakın olanı seçmek size kalmış.
Biz Cuma öğlen yemeği için Bülten sokağı tercih ettik. Vale hizmeti olduğu için araba ile gitmemiz sorun olmadı. Normalde saat 13 civarında yer bulmak zordur ama yaz aylarının gelmesi hemen kendini belli etmişe benziyor , çünkü en yoğun saatte bile 2 masa boştu. Benim için Kebap 49 kıymalı pide ile özdeşleşmiştir. Her ne kadar ızgara çeşitlerinin hepsi lezzetli desem de , klasik kıymalı pidenin yeri başkadır. Ama önce giriş. Daha önce de bahsetmiştim , bir lokantada en sevdiğim şey yemeğiniz gelene kadar masada sizi oyalayacak ufak yiyecekler ikram etmeleridir. Burada bu görevi ufak bir mevsim salata layıkıyla yerine getiriyor. Her ne kadar benim salatam hafiften beklemiş imajı verse de , biraz limon ve zeytinyağı takviyesi ile kendini buldu.

Dedim ya , klasik kıymalı pide buranın olmazsa olmazıdır. Tabak boyutuna ve pidenin büyüklüğüne bakarak 1,5 porsiyon sanabilirsiniz. Az yemek yiyen bayanlar dikkat etsin lütfen , 1 kişi 1 porsiyonu zor bitirebiliyor.
Pidenin çıtırlığı,lezzeti,malzemesi,kısaca herşeyi tam karar. Ama porsiyon biraz büyük!!
Yemek sonrası çay ikramı yine olmazsa olmaz.
Kebap 49'da pide çeşitleri ( kıymalı , kıymalı yumurtalı , kuşbaşılı , peynirli vb) , İskender(klasik Bursa İskender'i değil tabi , Ankara yaprak dönerinden yapılan kuzeni) , ızgara çeşitleri ( beyti , Adana , köfte , et şiş , tavuk şiş vb) gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz. Tatlı çeşitlerini de unutmayalım. Fiyatlar şöyle ; pideler 7 - 8 TL , ızgaralar 10 TL. Biz 4 kişi 42 TL ödedik ve 2 kişi yemeğini bitiremeden kalktı. Sipariş verirken açlığınıza esir olup fazla fazla söylemeyin , söylerseniz de kalanı paket yaptırıp evde bu keyfi tekrar yaşayın...
Kebap 49

KAVAKLIDERE
Adres : Bülten Sok. No:5 Kavaklıdere /Ankara
Telefon : 312 - 467 49 49

NECATİBEY
Adres : Necatibey Cad. No:20/A Sıhhiye / Ankara
Telefon : 312 - 229 57 67 - 230 22 00

www.kebap49.com.tr

19 Haziran 2009 Cuma

TARİHİ KALKANOĞLU PİLAVI - TRABZON

Madde 1 : Trabzon'da derler ki ;Trabzon'a kadar gelip Kalkanoğlu pilavını yemeden döndüyseniz , Trabzon'u görmüş sayılmazsınız.
Madde 2 : Ülkemizde kaç işletme vardır ki ; 156 yılık bir geçmişe sahip olsun ve 5. kuşak tarafından işletilsin. Kuruluş 1856 !! Dikkatinizi çekerim.
Evet,eşine pek rastlamadığımız bir durumla karşı karşıyayız. Benim bildiğim kadarıyla birkaç tatlıcı ve lokumcu hariç böylesine bir tarihe sahip işletme Türkiye'de yok gibidir. Ama Trabzon'da var ve Oburcan onu sizler için ziyaret etti.
Tarihine bakacak olursak kurucusu Süleyman Ağa , Osmanlı sarayında pilavcıbaşı imiş. 1856'da başlamış ve babadan oğula şeklinde günümüze kadar gelmiş. Trabzon'da Kadınlar pazarının hemen altında Pazarkapı mahallesindeki küçük mekanında müşterilerine başarıyla hizmet vermeye devam ediyor.
Küçük ama sıcak bir mekan. Masalar birbirine yakın. Masaların üstünde müşteriler tarafından yazılan övgü dolu notlar var.
Duvarlar ise basında çıkan haberleriyle dolu ama o gazeteler bile 60'lı yıllardan kalma.
Mekanı dikkatle inceledikten sonra pilav siparişimizi verdik ve mutfağa gözatmak istedik. Pilav hala babadan kalma bakır tencerede pişmekte. Yanına yaklaşınca sizi saran sıcaklık ve pilav kokusu tarifsiz.
Bu pilavın tadı malzemesinde ve pişirme şeklinde gizli. Pirinç yöresel , Terme pirinci. Suda bekletildikten sonra et ve kemik suyu ile pişiriliyor. Ama kemik suyu deyip geçmeyelim. Kemiği 15 saat kaynattıktan sonra elde edilen sudan bahsediyorum. İliğine kadar herşeyi suya geçmiş oluyor. Et ve kemik suyuyla pişen pirince yine o bölgenin tereyağı ilave edilip dinlenmeye alınıyor. Üstüne kavurma et.
Buralarda pilav kilo ile satılıyor. Ama tencere ile bile satsalar yer bitirirsiniz , bana inanın. Pilavın bu kadar lezzetli olduğunu ben şimdiye kadar farkedememişim. Şimdi anlamış oldum. Etle birlikte ağzınızda dağılıyor.
Aynı zamanda kuru fasulye'de var ama bu ilk ziyaretim ve sadece pilav ve etle bu ziyafeti noktalamak istiyorum. Bu kadarı bile yeterli. Gördüğünüz tabaktaki pilav 400 gram , üstü et kaplı ve normal 1 kişi zar zor bitirebiliyor. Yanında içecekle birlikte kişi başı fiyat 10 TL.
Son bir uyarı ; mümkünse öğle yemeği için gidin , saat 16:00 gibi pilav bitiyor. Benim gibi ertesi günü beklemek zorunda kalmayın , çünkü dayanılır eziyet değil!!
Tarihi Kalkanoğlu Pilavcısı
Pazarkapı Mahallesi
Tophane Hamam Sokak No:2
Trabzon
Telefon : 462 - 323 34 10

11 Haziran 2009 Perşembe

NİHAT USTA - TRABZON

Trabzon'un lezzet dünyamıza kattığı müstesna tatlardan birisi de Akçaabat köftedir. Akçaabat artık Trabzon'la birleşmiş olan şirin bir ilçemizdir. Hafif sarımsaklı köftesi ile meşhur olup , bu türün en iyisini yiyebileceğiniz yerlerin başında Nihat Usta gelir. 1974'ten beri Akçaabat'ta köfte yapan Nihat Usta artık yeni trendlere ayak uydurmuş , Trabzon Forum Alışveriş merkezinde şubesini açmıştır. Burası da Akçaabat'ta bulunan merkez gibi denizin hemen kıyısında , harika manzarasıyla sizi büyüleyecektir.
Menüde neler var diye bakacak olursak , Akçaabat köfte , günlük balık çeşitleri , pirzola ve diğer ızgaralar , piyaz , salata ve tatlı. Bu bölgede üstü bol fındıklı fırın sütlaç çok revaçta olmakla beraber laz böreği de olmazsa olmazlar arasındadır.
Nihat Usta'nın Forum'daki şubesindeyiz , akşam yemeği için 3 kişi gittik. Dekorasyonu gayet modern ve şık , tüm malzemeler tertemiz. Hava güzel olduğu için dışarıda oturduk. Deniz kokusunu alıyoruz. Tek sorun hemen yanıbaşında bulunan havaalanına inen ve kalkan uçaklar ama o da çok sık değil , fazla rahatsız etmiyor bizi.
Buradaki serüvenimize turşu ile başladık. Aslında başlamadık , önce turşu geldi ama onu kenara ayırdık , köfteyle yiyeceğiz.

Yemeğimiz gelene kadar oyalamak için domates ezme geldi. Hafif baharatlı ve çok lezzetli. Başlangıç için ideal.

Yine buraların vazgeçilmezi , piyaz. Ama salata mı piyaz mı biraz karışabilir. İnce kıyılmış marul yapraklarının arasında az fasulye taneleri. Siz nasıl kabul ederseniz öyle olsun. Ama lezzeti iyidir , yememezlik etmeyin.

Nihayet yemeğimiz geldi , doğal olarak köfte yiyoruz. Resimde gördüğünüz tabak 3 kişilik olup , daha önce yediklerimizle birlikte iştahlı ve aç olan 3 adamı yeterince doyurmuştur. Akçaabat köftenin özelliği içinde sarımsak harici baharat olmaması. Ve tabi etin kalitesi. Sarımsaklı ve hafif sulu köfte kömür ateşinde pişince ortaya tadına doyulmaz bir sonuç çıkıyor. Yanında kızarmış ekmek ve ızgara biberle beraber ziyafete dönüşüyor.

Son düzlükte tatlı aşamasına geldik. Daha önce de dediğim gibi , her ne kadar buraların fırın sütlacı çok meşhur ise de bu akşam için benim tercihim laz böreği. Böyle bir lezzet neden diğer yöresel yemekler gibi tüm ülkeye yayılmaz anlamam. Laz böreği temelde baklavaya benzemekle birlikte , içinde muhallebi vardır. Evet yanlış okumadınız , bildiğiniz muhallebi.Üstüne de şerbet dökülünce , gerisini siz düşünün artık.

Böyle bir yemeğin üstüne çay içmek kaçınılmaz oldu. Çayımızın ardından hesaba geldik. Tüm yazılanlar , 3 kişilik et , 2 laz böreği , toplamda 45 TL. Bu lezzet , bu manzara , bu ortam için bence az bile sayılır. Ellerine sağlık Nihat Usta , yine görüşeceğiz...
Nihat Usta
Liman Mevkii
Akçaabat / TRABZON
Telefonlar : 462 - 228 00 50
462 - 228 20 50
Forum AVM
Devlet Sahil Yolu Cad. 100.Yıl Parkı Yanı
Değirmendere/Trabzon
Telefon : 462 - 330 09 09

09 Haziran 2009 Salı

FEVZİ HOCA BALIK VE KÖFTE - TRABZON

Trabzon denince balığın ilk adresi Fevzi Hoca'dır. Yaklaşık 35 yıldır yemek sektöründe faaliyetini sürdüren Fevzi hoca , Akçaabat'ın Söğütlü beldesinde başlayan , daha sonra Maraş caddesi ile devam eden , en son Ankara'da açılan şubesiyle balık ve köfteseverlere hergün ziyafetler sunmaktadır. Karadeniz'de balıktan bol birşey olmadığı için ister istemez menü balık ağırlıklı oluyor ama bunun yanında Akçaabat'ın tadına doyulmaz köftesi de iyi gidiyor yani.

Fevzi Hoca'nın Trabzon'da bulunan 2 restoranından Maraş Caddesi'ndeyiz. Mekan tertemiz ve ferah. Masamıza geçtik,siparişimizi vermemizin hemen ardından bu bölgeye özel kaygana geldi. Esasen kaygana yumurta , süt ve az unun hafif bir karışımı. Açıkçası kayganaya pek fazla iltifat edemeyeceğim çünkü bir türlü çok sevemedim. Ama gelmiş bir kere , geri çevirmek olmaz!!


Ardından masamıza turşu servisi yapıldı. Turşu güzel ama kesmiyor çünkü gözümüz balıkta.

Hala balığa sıra gelmedi. Salata ve fasulye pilaki karışımı geldi. Bunu da geri çeviremedik , açlığımız devam ediyor ama hala gözümüz balıkta!!!

Ve nihayet beklenen an geldi. Resimde gördüğünüz tabak 2 porsiyon. Karadeniz mezgiti ve barbun karışık. Bence Trabzon işte budur. Balıklar mısır unuyla nar gibi kızarmış. Her ne kadar buralarda balığa limon sıkana pek hoş gözle bakmasalar da hiç aldırış etmiyorum. Limon ve tuz desteğiyle balığın bana düşen kısmına gereken özeni göstererek mideye indiriyorum.

İtiraf etmem lazım ki aşağıdaki tepsi bizim masanın değil ama bu kadar şanlı bir yemeği görüp te fotoğraflamadan bırakamazdım. Karadeniz mezgitini aynı zamanda tepside buğulama da yapıyorlar. Görünüşü mükemmel , eminim tadı da bir o kadar iyidir.

Aslında buralarda yemeğin üstüne tatlı olarak laz böreği alınır ancak öğle yemeği limitimi doldurduğum için onu akşama saklıyorum. Ama buraya kadar gelip te size laz böreğini göstermeden dönmeyeceğim , merak etmeyin.
Gelelim sonuç kısmına; buğulama bizim değildi , kaygana , turşu , piyaz-salata , 2 porsiyon balık ve su 35 TL. Buralar için bir miktar pahalı diye düşünebilirsiniz ama burası Fevzi Hoca , değer yani.
Bu güzel ve taze balığı yemek için ta Trabzon'a kadar gitmemiz şart mı diye soran sayın başkent sakinlerine bir müjdem var ; geçen yıl Fevzi Hoca Ankara şubesini faaliyete geçirdi. Aynı balıklar , aynı tazelikte(balıklar Trabzon'dan günlük olarak geliyor ve prensip olarak asla ertesi gün kullanılmıyor,buraya dikkat!!!) Ankara'lıları bekliyor. Fevzi Hoca Ankara'da Söğütözü'nde. Telefonu altta , tarifi biraz uzun , en iyisi arayıp detaylı tarifi almak.Afiyet olsun.
Fevzi Hoca Et ve Balık Restoran
Söğütlü Beldesi
Fatih Eğitim Fakültesi Karşısı
Akçaabat Trabzon
Telefon : 462 - 248 80 81
İpekyolu İş Merkezi
Maraş Caddesi
Trabzon
Telefon : 462 - 326 54 44
Ankara
Telefon : 312 - 215 45 61

06 Haziran 2009 Cumartesi

MÜZE ÇAY BAHÇESİ - TRABZON

Bu hafta Trabzon'dayız. Trabzon denince akla hemen balık ve Akçaabat köfte gelir , biliyorum ama sabırlı olun,onlara da sıra gelecek. Önce kahvaltıdan başlamak istedim.
Efendim Tranzon'un yeni yapılan sahil yolundan değil de , şimdi iç tarafta kalan önceki sahil yolundan devam ederken bordo mavi renkli horon tepen 2 figür gördüğünüz kavşaktan yukarı doğru bakarsanız tarihi Ayasofya müzesinin heybetli görüntüsü karşınıza gelir. Müzeyi de gez Oburcan diyebilirsiniz ama saat sabah 9 ve çok açım,önce karnımızı doyuralım. Kavşaktan yukarı döndünüz , kıvrılarak yukarı çıkan yolda 100 metre ileride sağda müzenin tabelalarını görürsünüz , işte geldiniz.
Burayı görünce insanın burası Türkiye'mi , ben neredeyim diyesi geliyor çünkü Ayasofya müzesi inanılmaz bir yer. 11 yüzyılda yapılmış eski bir Bizans kilisesiymiş ve içi de görülmeye değer.
Müzenin arka kapısından girdik , arka taraf çay bahçesi haline getirilmiş. Yaz ayları için ideal ancak 1 sorun var,kapalı alanı yok,kışın kapalı.


Manzarası da çok etkileyici , arka taraftan göz alabildiğine denizi görüyorsunuz. Benim gibi denize hasret bir Ankara'lı için bunun ne anlama geldiğini ifade edemem.
Masamıza oturduk,kahvaltımızı söyledik. Etrafta turistlerin ağırlığı farkedilmeyecek gibi değil. Bizim millet ya daha uyanamamış ya da burayı keşfedememiş,yazık!!!
Kahvaltımız geldi,yöresel ekmek buranın olmazsa olmazı,Vakfıkebir ekmeği.Yanında yöresel beyaz ve kaşar peynir,bal(müthiş lezzetli,bunu sakın ıskalamayın),reçel,zeytin vs. Yanında Rize çayı. Karadeniz'de çay servisinde süzgeç kullanmazlar,bardağınızın üstünde çay taneleri yüzer,dibinde de gemi batığı gibi çay tanesi vardır. Buralardan olmayanlar bundan pek hoşlanmaz,siz de hoşlanmazsanız baştan süzgeç kullanmalarını söylemeniz gerek.
Peynir,zeytinden sonra bu yörenin geleneksel yemeği,meşhur kuymak geldi. Burada biraz durup bunu anlatmak istiyorum çünkü bu lezzet adından bahsedilip geçilecek gibi değil.
Karadeniz mutfağı dendiğinde akla ilk gelen lezzetler kuymak ve kaygana'dır. Kaygana'yı yarın anlatacağım. Kuymak kısaca tereyağı,mısır unu,az su ve Trabzon'un kendine has peyniri olan eritme peynirin bir karışımıdır. Günün her saatinde yenebilir ama bence en yakışanı kahvaltıdır.
Bakır kapta servis edilir ve çatal kullanmadan,ekmeği bandıra bandıra yenir. Eritme peynirden dolayı uzayıp durur,biraz zor kopar ama birkaç denemeden sonra alışırsınız. Buraya gelip bu lezzeti tatmadan sakın ola ki dönmeyin,sakın!!!
Sonuçta,2 kişilik kahvaltı,kuymak,2 büyük,2 küçük çayla birlikte fazlasıyla doyduk. Hesabımız 15,5 TL. Nasıl yani demeyin,buralar böyle. Yanında aldığınız temiz hava,manzara,keyif ve huzur bedava!!
Dedim ya kötü tarafı burası yazlık bir mekan,kapalı alanı yok. O zaman ne yapmalı,havalar iyiyken tadını çıkarmalı.
Müze Çay Bahçesi
Ayasofya Mah.
Ayasofya Müzesi Yanı
Trabzon
Telefon : 462 - 230 40 82
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

ShareThis