Mart 2010 içindeki 24 yayından en yeni 16 tanesi gösteriliyor. Daha eski yayınları göster
Mart 2010 içindeki 24 yayından en yeni 16 tanesi gösteriliyor. Daha eski yayınları göster

29 Mart 2010 Pazartesi

MEŞHUR KAYSERİ TEPSİ MANTICISI - ANKARA

Bir mantı düşünün , Ankara'da yapılsın ve mantının anavatanı olan Kayseri'de yapılanlardan daha güzel olsun. Bir dolma düşünün , Ankara'da yapılsın ve en nadide dolmaların sarıldığı Kayseri'de yapılanlardan daha leziz olsun. Tüm bunların kaynağı Birlik mahallesindeki Mantıcı.
Menü klasik Kayseri yemeklerinden oluşuyor ; mantı , yağlama , etli yaprak dolma , sucuk içi , erişte , su böreği , nevzine ve baklava. Bir de tepsi mantısı var ki yapımı gerçekten emek istiyor. Kayseri'de bile az bulunan bir mantı çeşidi. Genelde yemek tarifi sitelerinde izine rastlanıyor. Ama burada kendisi şahsen mevcut!!
Etli yaprak dolma ile başladık. Tek kelime ile enfes!!!! Yaprağı ince ve lezzetli. İç malzemesi bol. Etin tadını alabiliyorsunuz. Üstündeki yoğurdu ve domates sosu harika. Bu kadar lezzetli domates sosu nasıl oluyor anlamadım.

Sucuk içi de harika. Baharatı bol. Tek sorun yanında çok ekmek yenmesi ama inanın buna değer.
Gelelim tepsi mantısına. Yapımı çok zaman alan bir yemek. Hamura önce şekil veriliyor ve altına tereyağı sürülmüş tepsiye itinayla diziliyor ve fırınlanıyor. Aşağıda ilk halini görüyorsunuz.
Daha sonra üstüne sinirleri ve yağları ayıklanmış kuzu eti , satır kıyması halinde pişmiş olarak konur ve domates sos eklenir.Son aşamada ise üstüne yoğurt , baharat ve saf tereyağı dökülür ve yemeğe hazır hale gelir. Lezzeti için şunu söyleyebilirim ; şimdiye kadar yediğimiz mantı denen şeyin çok çok üstünde. Bu başka bir boyutta. Bunu yedikten sonra diğerleri yavan gelecek , bu kadar net söylüyorum!!!
Gördüğünüz tepsi yaklaşık 30 cm çapında ve normal bir yemekte 2 kişi için yeterli. Ama bu mantı söz konusu olunca 1 kişi rahat doyar diyebilirim.
Lezzet uçmuş gitmiş , keyif tavana vurmuş. Bu noktaya gelmişken tatlı ile son noktayı koyalım dedik. Yine bir Kayseri lezzeti olan Nevzine istedik. Bu da çok başarılı bir tatlı. Ve böylece bu fantastik yemeğimizi noktaladık.
Diğer mantı çeşitleri ; "etli içli mantı" bildiğimiz klasik mantı ve "pirohu mantısı" peynirli tepsi mantısı.
Mantıcı'da tüm yemekler %100 saf tereyağı ile yapılıyor. Bundan kasıt tereyağının kaynatılarak içerdiği zararlı maddelerden ayrılması ve daha saflaştırılması (ghee yağı olarak bilinir). Bu konuda daha detaylı bilgi için ;
Fiyatlar şöyle ; tepsi mantısı 17 TL , etli mantı 13 TL , yağlama ve sucuk içi 15 TL. Mantıcı 'yı mutlaka ziyaret edin. Bugüne kadar bildiğinizi sandığınız birçok lezzetin yepyeni çeşitlerini keşfedeksiniz.
Meşhur Kayseri Tepsi Mantıcısı
Birlik Mahallesi
435. Cadde
(Eski 5. Cadde) No:42/D
Çankaya Ankara
Telefon : 312 - 496 38 38
312 - 495 66 77

27 Mart 2010 Cumartesi

MINNA'S BISTRO

Minna's Bistro Ankara'nın klasikleri arasına girmeye aday yerlerden biridir. GOP Attar sokakta yer alan bu küçük mekan aynı zamanda Cuma ve Cumartesi geceleri Kareoke'siyle ünlüdür. Aynı zamanda bir kareoke virtüözü olan Oburcan bu nedenle bir Cuma akşamı ayrıca gelecektir :)
Güzel bir Mart ayı Cumartesi öğle sonrasında Minna's bahçesinde yerimiz aldık.
Siparişimiz verdik , zeytinyağı ve ekmek geldi. Zeytinyağına balsamik sirke ve az baharat karıştırılmış. Kaliteli bir zeytinyağı , miktarı tam karar.
Başlangıç olarak ana yemekler bölümünde yer alan kombo Lübnan tabağı aldık. Tabakta tabule , kıbbe , falafel ve humus var. Tabule , hafif bulgur destekli yeşil salata. Gayet güzel , yeşilliği de taze. Kıbbe(veya kibbe) Lübnan usulü içli köfte. Haşlama olmasına rağmen çok lezzetli. İçinin eti ve baharatı zengin. Daha önceki yazılardan hatırlayanlar olacaktır , içli köftenin haşlama olanını pek sevmem ama bu harika. Falafel'de az bulunan ve zor lezzetlerden biri. Bu falafel çok iyi olmamış. Tabağın genel başarı ortalamasının altında. Humus'u da tahin içeriği nedeniyle bitiremedim ancak iyi bir humustu. Bu kadar çeşit , hem de bu miktarda olunca ister istemez ana yemek kategorisine girmiş ancak 2-3 kişi için çok güzel bir başlangıç olabilir.
Eşimin tercihi bonfileli salata oldu. Salata malzemeleri yine başarılı. Hepsi taze. Üstündeki peynir ve et miktarı da gayet doyurucu. Ancak etin lezzetini beğenmedim. Biraz da sertti. Dikkat!!
Benim tercihim hardal soslu tavuk oldu. Sebzeler çok iyi sotelenmiş. Ne çok pişmiş , ne çiğ kalmış ancak diri. Pilav güzel. Fakat bizim tavuk hardal denizinde boğulmuş gibi. Hardal zaten çok güçlü bir lezzet. Onu herhangi bir yemekte bu miktarda kullanmak olmamış. Tavuk lezzetini alamadım. Miktarı da fazla değildi zaten.
Çay ikramı ile yemeğimizi bitirdik. 2 kadeh şarap eşliğinde yenen bu yemeğe 72 TL ödedik. Şarapların kadehi 12 TL. Tamam ülkemizde alkollü içki fiyatları yüksek ama bu resmen fahiş fiyat , bu kadar da değil yani. Başlangıçlar 6-17 TL , ana yemekler 13-24 TL , pizzalar 15-20 TL , salatalar 12-20 TL , tatlılar 10 TL. Keyifli bir yemek oldu ancak keyfi bizden kaynaklanıyordu , yemeğin fazla katkısı olmadı. Üstüne gelen hesap ise bu yemeğin karşılığı değildi. Yine de bu kadar yıllık emeğin hatırına bir defa daha gelip başka lezzetler denemek istiyorum , yanında su içerek tabi!!!
Minna's Hot Spot Bistro
Arjantin Caddesi
Attar Sokak No:11/2
GOP Ankara
Telefon : 312 - 468 88 14

26 Mart 2010 Cuma

ESNAF LOKANTASI - ANKARA

Bir öğle vakti yine Kentpark'tayız. Bir süredir arkadaşlarımdan duymakta olduğum Esnaf Lokantası'nda yemek yiyeceğiz. Girişin alt katında yer alıyor. Market , manav ve 4 lokanta yan yana dizilmiş ve bence Kentpark'ın en güzel bölgesi olmuş. Esnaf Lokantası'nın doluluğundan belli bir memnuniyet seviyesini geçtiğini anlıyoruz. Lokanta'nın iç kısmında hafif yemek kokusu hissettiğimiz için dışarıda oturmayı tercih ettik. Dışarısı dediğimiz açık hava değil tabi , AVM caddesinin kenarı ama sokak havasında.

Önce en dipte yer alan tezgahtan yemeklere bakıyoruz. Saat 13:30 ve ilginçtir bazı yemekler bitmiş!! Bugün işler çok iyi gitmiş belli ki. Gün ortasında yemek kalmaması ender rastlanan bir durum. Zeytinyağlıları gördük , tavuk ve et yemekleri , kurufasulye ve tatlılar gayet hoş görünüyor.

Adettendir diyerek çorba ile başlıyoruz. Daha doğrusu "az mercimek çorba" istiyoruz. Çorbanın kıvamı ve tadı güzel. İyi bir başlangıç oldu. Üstünde tavuk destekli iç pilav porsiyon olarak biraz zayıf ve iç pilavın lezzeti tatmin edici seviyede değil. Baharatının biraz daha kendisini göstermesi lazım.
Kuzu incik benim tercihim. Suyu güzel ama etinin lezzeti az. Benim incikten beklentim çok daha yüksek. Bu değil yani. Özbek pilavı ise nefis. İçindeki et miktarı oldukça fazla ama burada beni rahatsız eden şeyi anladım. Etin tadını sevmedim. İncikte de , bu pilavda da et yemeğin tadını bozuyor. Ama pilav kısmı şahane. Bu işletme için kararsız kalmam sebebiyle aklımda yokken tatlı yemeye karar verdim. Kabak tatlısını üstünde kaymak ilavesi ile istemiştim , kaymaksız geldi , çok önemli değil , yoğunluktan dolayı olabilir. Tatlı bildiğimiz kabak tatlısı , çok iyi veya kötü diyemeyeceğim. Sınıfı geçer ama takdirname almaz , teşekkürde kalır.
Sonuçta Esnaf Lokantası hakkında çok net bir görüş oluşturamadım ve buraya tekrar gelmeye , başka yemekler denemeye karar verdim. Fiyatlar oldukça uygun. Et yemekleri 10 TL , yukarıdaki yemeklere 1 şişe su ilavesi ile 25 TL gibi makul bir rakam ödedik.

Esnaf Lokantası

Kentpark AVM

1. Bodrum No:1B/27İ

Eskişehir Yolu 7.km No:164

Ankara

Telefon : 312 - 444 74 77

25 Mart 2010 Perşembe

PASTIRMACI FİKRET - KAYSERİ

Kayseri denince akla ilk gelen ürünler pastırma , sucuk ve mantıdır. Gidenlere sipariş verilir , sonra da "pastırma Kayseri'den geldi , gerçekten bambaşkaymış" tarzı konuşmalar yapılır. Kayseri'nin en ünlü pastırmacısı ise Fikret'tir. Kendi üretimi olan ürünler ve ünlü markaları satar. Şehirde faaliyet gösteren tüm pastırma ve sucukçular gibi vakumlu paketler içinde Türkiye'nin her yerine kargo ile göndermektedir. Sattığı ürünler pastırma , sucuk , mantı ve baharattır. Ben dün sipariş üzerine pastırma aldım , kilosu 45-60 TL arasında. Size tavsiyem sırt veya kuşgömü almanız.

Eğer satın almak çok hoşunuza gitmiyor ve "keşke evde kendi pastırmamı yapsam" diye düşünüyorsanız o da mümkün. Bir arkadaşımız evinde yaptı ve tarifini yayınladı , bence bloglar vadisinde son zamanların en orijinal yazısıdır.

http://maksatmuhabbetolsun.blogspot.com/2010/01/uygur-pastrma.html

Pastırmacı Fikret
Havuzlu Han 1/E
3. Noter Karşisi
Kayseri
Telefon : 352 - 222 30 72

www.pastirmacifikret.com

24 Mart 2010 Çarşamba

AĞAÇALTI DÜRÜM - KAYSERİ

Sanayi bölgelerinde hep ilginç mekanlar olur ve buralar meraklıları için vazgeçilmez yerlerdir. Küçük ve salaş ortamlarda başka yerlerde bulamayacağınız tatlar keşfedersiniz. Vurgulamak için tekrar söylüyorum , meraklısına tabi.
Kayseri'nin Yeni Sanayi sitesinde de böyle mekanlardan biri mevcut. O bölgeye yakın yerlerde çalışanların çok iyi bildiği ve ilgi gösterdiği Ağaçaltı Kavurma olarak bilinen yer.
Çeşit yok , yani tek çeşit , ekmek arası et kavurma. Pişirme işlemi büyükçe bir sacın üstünde yapılıyor. Etler ince tabakalar halinde kesiliyor ve az yağla birlikte pişiyor. Gelen garson sipariş için tek soru sordu : acılı mı acısız mı? Kısa ve net ; tabi ki acılı. Abartmıyorum ağzımdan acılı lafının çıkışından 30 saniye sonra kağıt içinde (tabak kullanılmıyor :) ekmek arası kavurmamız gelmişti. Ben hiçbir yerde böylesine bir hız görmedim!! Çok aç olanlar için ideal mekan!! Acılıdan kasıt üstüne pul biber gezdirilmesi imiş. Ekmekten başlamak şart , ilginç bir dokusu var , klasik ekmek değil , gobitin ekmek halinde açılmış ve pişirilmiş hali diyebilirim ama çok taze ve lezzetli. Ekmeğin içi kavurmanın suyuna hafif batırılmış , et suyuyla ıslanmış ve tatlanmış , belli. İç malzemesi et , domates , biber , soğan ve maydanozdan oluşuyor. Eti az ama burası sanayi bölgesi , bu durum fiyata yansıyacaktır elbette. Tüm bu malzemeler bir araya gelince doğal olarak çok güzel bir lezzet çıkmış. Etin tadı nefis. Diğer malzemelerle birlikte çok uyumlu.
Üstüne tek çeşit tatlı var , kadayıf ama onda da opsiyon var , tahinli veya sade. Tahinli denince içim cız etti. Dostlar maalesef ki benim dünyada tek bir alerjim vardır , o da tahin alerjisi :( Ama sınırımı bilirim , az miktar dokunmaz , umarım. Tahinli olsun dedikten yaklaşık 15 saniye sonra tatlı masadaydı , bu bir rekor!! Dualar eşliğinde kadayıfın yarıya yakınını yedim. Pek bir lezzet kattığını söyleyemem. Kadayıf güzel ancak tahinli olmamış , sade tercih sebebi.
Dürüm , kadayıf ve ayran 8,5 TL. Size demiştim , burası sanayi , burada fiyatlar başka bir dünyadan. Gelecek sefere tatlı almadan 2 porsiyon yemeye şimdiden karar verdim ve çıktım. Sınırımı bildiğim anlaşıldı , alerjiden yana sorun yok , şimdi yol zamanı , hedef Ankara.
Ağaçaltı Dürüm Salonu
Yeni Sanayi
Gazali Caddesi No:50
Kayseri
Telefon : 352 - 331 29 93

23 Mart 2010 Salı

KAYSERİ SOFRASI - KAYSERİ

Yıllar önce bir öğle vakti yemek yediğim ve unutamadığım Kayseri Sofrası'na doğru giderken içim kıpır kıpır!! Gideceğim yer Kayseri'nin meşhur Kazancılar Çarşısı içinde küçük bir esnaf lokantası. İçeride 3 masa var , bilemedin 4 , gayet samimi bir ortam yani :) Öğle vakti yer bulmak imkansız. Civar esnaf , şirket çalışanları , bankacılar vs. hiç boş bırakmıyorlar. Zamanınız varsa 1'den sonra gidin diyeceğim ama o zaman da yemeklerin bitme riski var , karar sizin.
Kayseri Sofrası çok çeşitli yemeklerin bulunduğu yerlerden değil , kuru fasulye , pilav , dana rosto , patlıcan kebabı ve döner , bilene yeter!!
Benim tercihim kurupilav kısaltmasıyla sipariş verilen kurufasulye ve pilav. Yemeğin üstündeki pulbiber ve karabiber benim eserim. Tabak masaya konduğu anda kokunun verdiği motivasyonla :) hızla boca ettim , siz sevgili Oburcan'lara olan sorumluluğumu bir an için unutmuşum. Hatırladığım anda ise durdum ve bu anı ölümsüzleştirdim. Kurufasulyenin lezzeti anlatılacak gibi değil. Etli bir yemek olmamasına rağmen bu tat nasıl oluyor inanılmaz. Fasulyeler çok lezzetli , suyu nefis. Tek sorun var , ekmek banma hissine engel olamıyorsunuz ve yanında bol ekmek yeniyor.
Kurufasulyenin can dostu pilav. Pilavın üstünde de karabiberi görüyorsunuz , yine benim yüksek motivasyonumun eseri!! Kusura bakmayın. Pilav da gayet leziz. Kurufasulyenin suyundan hafif hafif karıştırarak turuncu harca bu tabakta da ulaşıyoruz. Zevk dorukta...
Arkadaşım Volkancan'ın tercihi döner. Son 1 haftadır yeterince döner yediğim için , döner komasına girecek kadar!! , bu tabaktan uzak duruyorum ama tadına bakmadan olmaz. Bu döner de kuru fasulye kadar lezzetli. Israr üzerine 1 porsiyon kaymaklı ekmek kadayıfı söylüyoruz ve paylaşıyoruz. Tadı tam karar. Üstündeki kaymak ise muhteşem.
Esnaf lokantalarında bu lezzetin kaynağını her zaman merak etmişimdir. Kayseri Sofrası'da bu merakımın artmasına neden oluyor. Fiyatlar ortalama seviyede , döner ve sulu yemekler 8 TL , pilav ve tatlı 4 TL. 2 kişi 24 TL ödüyoruz.
Tekrar etmeden geçemeyeceğim ; gastronomi dünyasının en güzide düetlerinden birini yapan kurufasulye ve pilav , Kayseri'de bu küçük esnaf lokantasında bambaşka güzellikte bir resital sunuyor bizlere. Yolu düşenler kaçırmasın.
Kayseri Sofrası
Kazancılar Caddesi
Uğur İşhanı No:50/5
Kayseri
Telefon : 352 - 231 78 19
Görmeden Dönmeyin
- Erciyes Dağı ve Kayak Merkezi
- Kayseri Kalesi ve Surları
- Şehrin her yerine dağılmış medrese ve külliyeler
Yemeden Dönmeyin
- Mantı
- Yağlama
- Su böreği
- Tandır böreği
- İçli köfte
- Katmer
- Pastırma ve sucuk

20 Mart 2010 Cumartesi

OBURCAN SOFRASI

Hamsili pilav gecesi son zamanların en kayda değer gecesiydi. Biz de buna cevap vermek için başka bir yemek planladık. Samsun'dan çıkarken sabah mahsulü balıklardan 3 kilo kadar Karadeniz mezgitini buz içinde , köpüklere sarılmış şekilde itinayla eve getirdim. İşin en zor kısmı yolculuktu , o yol bitmedi inanın. Akşam için ufak tefek alışveriş yapıldı. Bunun çok rafine bir yemek olmasını istiyorum , balık , salata ve şarap. Fazlasına gerek yok. Gecemizin konuğu üstad Semracan ve saygıdeğer eşi. Balıkları hazırladık , neden mısır ununa bulamadınız da beyaz un kullandınız şeklinde soranlar olabilir , cevap vereyim ; az yağlı olsun istediğimiz için , malum mısır unu biraz daha yağ çeker. Normalde balıklar tavaya kuyruklar tam merkezde buluşacak şekilde çiçek şeklinde dizilir ancak balıklarımız biraz iri olduğu için klasik şekli oluşturamadık , lütfen kusurumuza bakmayın. Tavamızın da Karadeniz'den sadece balık kızartmak için alındığını belirtmem lazım. Balık tavası olarak geçiyor , oldukça geniş ve kenarları daha eğimli. Özel kapağı sayesinde bu tür kızartmalar kolayca alt üst yapılabiliyor. Balığın piştiği yağ miktarı da önemlidir , her ne kadar pişirme şekli kızartma olsa da balık az yağda kızaracak , bu şart!!!
Salata da çok karışık değil , alt tarafı roka ağırlıklı. Rokanın baharatlı tadını seviyorum. Küçük kırmızılar yaban mersini. Tavsiye ederim , hem değişik bir lezzet katıyor , hem de çok sağlıklı.
Ve beklenen an geldi , balıklar masada. Taze balık gerçekten bambaşka. Öncelikle bu balıklar çok iyi taşınmış !!!! Yani ben :) Güzel de pişmiş. Fedakar çalışmalarından dolayı sevgili eşime ve üstad Semracan'a sevgiler sunarım. Balıkların yanında balık yumurtalarını da görüyorsunuz. Onların tadı bambaşka.
Balıkların yanında hafif soğutulmuş kırmızı şarabımızı yudumluyoruz. Burada bana "beyaz et , beyaz şarap , kırmızı et , kırmızı şarap" geyiği yapmayın , kalbinizi kırarım !!! Yok öyle birşey.
Lezzeti tarif etmeye kelimeler kifayetsiz kalır dostlar. Sizler için tek dileğim benzerlerini yaşamanız olabilir. Güzelliklerle dolu bu gecenin tek kötü yanı , geleneksel olarak , Beşiktaş'tan geldi. Berabere kalarak keyfimize kıymık batırdı ama fazla acıtmadı. Aslında gecenin sonunda dostlarımızın getirdiği harika bir profitrol yendi ama ben maça daldığım için fotoğraflayamadan yeme aşamasına gelmiştik. Ancak yeri gelmişken Çayyolu civarı için bir adres vermek istiyorum. Çayyolu'nda bulunan Uludağ lokantasının çaprazında Makromarket'in girişinde 2-3 ay önce açılan Zahire pastanesi olağanüstü lezzetleriyle günden güne artan talep görmeye başladı. Bu harika tatlara ekonomik fiyatları da eklenince daha da çekici oluyor. Tatlıseverlere şiddetle tavsiye ediyorum.
Bir balık gecesinin daha sonuna geldik. Bundan sonraki gece hakkında henüz bir fikir oluşturamadım ama merak etmeyin , sizi tüm gelişmelerden haberdar edeceğim.

19 Mart 2010 Cuma

GİRESUN'UN MEŞHUR KADAYIFÇISI - GİRESUN

1947 yılından beri hizmet veren Meşhur Kadayıfçı bu ününü kuru tel kadayıfı ile kazanmıştır. Karadeniz seyahatlerimde uğramadan geçemeyeceğim noktaların başında gelir. Kadayıfınızı ister pişmemiş olarak alırsınız , isterseniz dükkanda oturup arzu ettiğiniz çeşitlerden tadabilirsiniz. Fıstıklı ve cevizli gibi çeşitler olmakla beraber benim favorim fındık ezmeli kadayıftır. Kulağa ilginç geliyor değil mi? Fındık Giresun'un geçim kaynağı , ama kadayıfı fındıkezmesi ile karıştırarak yapınca bambaşka bir lezzet ortaya çıkmış. Aşağıdaki resme bakarak "bu schnitzel gibi" diyebilirsiniz. Ama tadına bakınca dünyayı bir anlığına unutacağınıza bahse girerim , böyle de iddialı yazıyorum!!!
Tezgahta diğer kadayıf çeşitlerini de görebilirsiniz.
Kuru kadayıfın kilosu 4,5 TL , fındıkezmeli kadayıfın porsiyonu 3 TL. Buraya kadar güzel. Şimdi gelelim işin kötü tarafına , canınız çekti , herhangi bir ilimizden sipariş vermek istediniz , maalesef. Kargo ile göndermiyorlar. En iyisi siz burayı aklınızın bir köşesine yazın , yolunuz düştüğünde gelip bu tarifsiz ve benzersiz lezzetin tadına bakın. Sonra da burayı sizlere tanıtan Oburcan'a teşekkür edin :)
Giresun'un Meşhur Kadayıfçısı - Patar Gıda
Fatih Caddesi No:21/B
Giresun
Telefon : 454 - 216 20 96
Gelelim gezi notlarımıza ;
Görmeden Dönmeyin
Giresun Kalesi
Giresun Adası (evet Giresun'un adası var)
Gogora Kilisesi
Kuvayı Milliye ve Osmanağa Müzesi
Yemeden Dönmeyin
Fındık ezmeli kadayıf
Karalahana çorbası

17 Mart 2010 Çarşamba

DÜZKÖY SÜT ÜRÜNLERİ - TRABZON

Trabzon'a her gidişimde adettendir , etraftan tereyağı siparişleri verilir. Bugüne kadar birkaç yerden aldığım tereyağlardan beklenen lezzeti alamamıştık. Ancak artık değişti. Düzköy Süt Ürünleri tamamen Trabzon'un Düzköy ilçesinin köylerinde yapılan doğal tereyağları satmakta. Şimdiye kadar bizi fazlasıyla memnun ettiler. Tereyağın yanı sıra yöresel peynirler de bulunuyor. Tabi uzaklardan sipariş verirseniz gönderilir mi , kargo olur mu bilemem. Ama yakınlardaysanız burayı kaçırmayın derim.

Düzköy Süt Ürünleri
Maraş Caddesi No:50
Trabzon
Telefon : 462 - 326 93 81

Diğer konu şu ; blog'umuza arasıra gözatan bir Oburrcan bir öneri yaptı , aslında hoşuma da gitti. Bugüne kadar çeşitli illerden yayın yapan ben , hizmetimi yeni alanlara da taşımak istiyorum. Yöresel ürün satan noktalar bunlardan bir tanesi olmakla beraber , gidince yapılması gerekenler , görülmesi gereken yerleri kapsayan bir başlık oluşturdum , "meraklısına gezi notları". Bu başlık altında o ili gidenler için en temel turistik bilgiler yer alacak.

Konumuz Trabzon olduğuna göre başlayalım

Görmeden ve Yapmadan Dönmeyin
-Atatürk Köşkü
-Boztepe
-Ayasofya müzesi
-Bakırcılar Çarşısı
-Kadınlar Pazarı ve yöresel peynir alışverişi
-Avni Aker stadında Trabzonspor maçı (tercihen kalearkası tribünü :)
-Ayder Yaylası ve Uzungöl

Yemeden Dönmeyin
-Faroz usulü balık :) (Karadeniz mezgiti)
-Karadeniz pidesi
-Beton helva
-Tarihi Kalkanoğlu Pilavı
-Akçaabat Köfte
-Laz Böreği
-Kuymak

BOZO PİDE - SÜRMENE - TRABZON

Bafra'dan başlayıp doğuya doğru kıyı boyunca giderseniz her ilçede pidenin değişik ve güzel çeşitlerini bulabilirsiniz. Bugün Karadeniz pidesinin sahil boyunca en ünlü ve hatta bazılarına göre en iyi pide adreslerinden birindeyiz.
Sürmene Trabzon'a 40 km. uzaklıkta. Şehrin ortasındaki Merkez Camii'nin 2 sokak arkasında bulunan Bozo pide kendi halinde görüntüsüyle o kadar da ünlü bir mekan izlenimi vermiyor. Ama içerideki hareketlilik , anlayana , ipucu veriyor. Her daim dolu , girenler , çıkanlar , siparişler. Bozo'ya ilk gelişimiz olduğu için mümkün olan tüm çeşitlerden yemek gibi bir hedefimiz var , ki bu çok zor değil çünkü 3 çeşit pide var , kıymalı , peynirli ve kavurmalı. Bu çeşitlerden yarımşar porsiyon istiyoruz .
Önce peynirli geldi. Yanında gelen 1 dilim ekmek neden olabilir? Üstündeki erimiş tereyağı ve peynir tabakası önce ekmekle hafiften sıyırılıyor. Ardından pideyi yemeye başlıyorsunuz. Pide lezzetli. Yerel bir peynirle yapılmış ama peynirin lezzeti iz bırakıcı değil. Pidenin hamuru çok lezzetli. Samsun pidesine göre biraz daha kalın ama çıtır çıtır.
Kavurmalı pidenin şekli değişik. Üstündeki kat kırılıyor ve önce kaşık gibi kullanılarak iç malzemeden biraz yeniyor. Kavurmalı pideye soğan da konmuş ama bence çok hoş olmamış. Soğan kavurma tadını maskelemiş , pek hissedilmiyor.
Kıymalı pide bence Bozo'nun en iyi pidesi. Üstüne yumurta kırılmasını söylemediğimiz için yumurtasız gelmesine rağmen çok lezzetli. Kıyması ve hamuruyla güzel bir pide.
Açıkçası bu kadar ünlü olmuş , facebook'ta adına grup kurulmuş bir yer için daha özel lezzetler beklerdim. Bu anlamda aradığımı tam olarak bulamadım. Bozo'da pideler 7-9 TL.
Bozo Pide
Merkez Camii Arka sokağı
Telefon : 462 - 746 19 16

KIRANDİOĞLU KEBAP - TRABZON

Blog'umuzun sağ üst köşesinde bulunan "Oburcan yakında burada" bölümünü uzun zamandır güncellemediğimin farkındayım. Hatta bazı arkadaşlar "e hadi artık git şuraya" tarzı mesajlar da göndermedi değil(Fatih :) ! İşte o köşede uzun zamandır duran yerlerden biri Trabzon'un Akçaabat ilçesindeki Kırandioğlu(Fatih seni az daha bekleteceğim , kusura bakma).
Akçaabat'ın merkezinde bulunan Kırandioğlu da akşama yemek kalmayan yerlerden. Öğleden sonra geç kalırsanız geçmiş olsun , devamı yarın.
Kırandioğlu herkesin bildiği , caddeüstü , turistik yerlerden değil. Daha çok yerel halkın bildiği ve rağbet ettiği , öğle yemeklerinde banka çalışanlarının ve çevrede bulunan şirket çalışanlarının
doldurduğu yerlerden.
Siparişle beraber salata masada. Malzeme bol , turşu süper.
Kırandioğlu'na gelmişken 1 porsiyon kesmez diye 1,5 söyledim. Haa buralarda 1 , 1,5 falan denmiyor. 1 porsiyon 100 gram , 1,5 - 150 , duble-200 gram. Gerçi doğal olarak anlıyorlar ama içeri girip " az pilav üstü 150" demenin hazzını yaşamanızı isterim :) Döner burada da çok lezzetli. Trabzon'da yediğim en güzel döner değil ama kesinlikle ortalamanın üstünde.
Balığın memleketi sayılan Trabzon'da dönercilerin çokluğu haliyle yazılarıma da yansıyor ama bu durumdan şikayetçi değilim. Önümüzdeki aylarda bu tip eylemlerimiz sürecek. Kırandioğlu benim çok sevdiğim yerel lokantalar kategorisinin baştacıdır arkadaşlar. Fırsatı olanlar tezden ziyaret ede...
(Bugün öğlen konuştuğum ve Akçaabat'ta olduğumu duyunca köfteleri düşünerek bunalıma giren sevgili Oburcan ; işte buradaydım :) Bundan sonraki ilk köfteler sana ithaf edilecek!!!
Kırandioğlu Kebap
Eski Belediye Sarayı altı
Akçaabat Trabzon
Telefon : 462 - 228 15 94

16 Mart 2010 Salı

KÖRFEZ - SAMSUN

Samsun'a kadar gelip buranın meşhur pidesinden yememek olmaz. Sevgili Melihcan'dan güzel bir pide yemeyi rica ettim , o da sağolsun kırmadı ve Körfez'e geldik. Sinop Yolu üzerinde , 19 Mayıs Üniversitesi kampüsü civarında.
Konukları girişte yer alan bu minik araba karşılıyor. Dikkatinizi çekerim , markası BMW ve kapısı önden açılıyor!!
Siparişimizin alınmasının ardından masaya sıcak pide eşliğinde aşağıdaki tabak geldi. Tarator vasattı diyeceğim ama haksızlık yapmak istemiyorum. Tereyağı ve muhammara o kadar lezizdi ki tarator vasat geldi. Hatta muhammaradan biraz daha istedik. Harika bir başlangıç oldu.
Pidelerin en klasiğinden başlamak istedim. Kıymalı , açık ve üstüne yumurta. Sıcak gelen pidenin bir köşesiyle yumurtanın sarısı tüm pide üstüne yayılır ve her parçada hissedilir. Pide nefis. Kıymalı içi hafif baharatlı ve çok özel. Hamuru incecik. Samsun'a gelince bu pide mutlaka yenmeli , buna değer.
Kıymalı pidenin yanında peynirli kapalı pide istedik. Bunun hamuru da ince. Ancak kıymalıdan sonra bizde yeterli coşkuyu oluşturmadı. İçindeki peynir miktarı az gibi. Kaşar peyniri kullanılmış , o da biraz yalnız kalmış. Trabzon tarafında köy peyniri , telli peynir veya kolot peyniri de karıştırılıyor , tadı zenginleşiyor. Veya ben kıymalı pidenin etkisinden çıkamadığım için yazıyorum , o zaman peynirli pideden özür dilerim...
Bir pide insana ancak bu kadar keyif verebilir diye düşünüyorum. Körfez'in çok geniş bir menüsü var , sadece pide yapmıyorlar. Izgara çeşitleri , Pazar günleri brunch'ları da mevcut. Fiyatlar gayet uygun , pideler ve ızgaralar 6-10 TL arasında değişiyor. Biz 2 kıymalı , 1 peynirli pideye 22 TL ödedik. Bu ziyafet için fazlasıyla uygun bir fiyat.
Körfez
Körfez Mahallesi
Atatürk Bulvarı No:110
Atakum Samsun
Telefon : 362 - 457 52 91

15 Mart 2010 Pazartesi

LEZZET LOKANTASI - SAMSUN

Samsun sokaklarında dolaşın ve Samsun'lulara şehirde ilk önce gidilecek 3 restoran ismi sorun , ilk 3 içinde mutlaka ve mutlaka Lezzet'in ismi geçecektir. Kuruluş yılı 1925. Ülkemizde böyle eski işletmeleri gördükçe seviniyorum. Genelde bizde kuşaktan kuşağa geçen işletmelere , holding bazındaki şirketleri bir kenara koyarsak , pek rastlayamayız. Nedenleri çeşitli olabilir. Ama hepsi sonunda gelir , ilerleyen kuşakların baba mesleklerine sahip çıkmamalarına dayanır. Hele ki gıda sektörü gibi zor bir sektörde 75 yıl ayni işi sürdürebilmek büyük başarıdır.

Lezzet Lokantası Samsun'un Saathane meydanında yer alır , meydana doğru bakar. Girişte odun ateşinde pişen döner görüntüsü ve kokusuyla çok davetkar.
Saat 12'ye doğru başlayan servis resimde gördüğünüz dönerin bitmesiyle son bulur. Dönerin devamı yoktur , kaçıranları ertesi gün bekleriz. Böyle prensipleri olan işletmelere bayılıyorum. Hergün sınırlı sayıda ve sınırlı saatte hizmet veriyor. Genelde saat 3 gibi döner bitiyor , dükkan temizleniyor ve ertesi güne hazırlanıyor. O saatten sonra bu kadar döner daha satamaz mı? Bence 2 katını da satar. Ama o dönerde belki de bu lezzeti tutturamaz , bu bir risktir. Eminim etrafınızda bunun örneği olan yerler vardır. Neyse , siparişimizi görüntünün ve kokunun etkisiyle 1,5 porsiyon olarak verdik. İnce pideler üzerinde gelen döner bu. Dumanı üzerinde. Allah'ım bu nasıl bir döner? Olağanüstü bir lezzet. Etin terbiye edildiği belli. Hafif bir kekik tadı var. Sonradan öğreniyoruz ki etler 1 gün terbiye edildikten sonra pişiriliyor. Lezzet'in sırrının da bu terbiyede gizli olduğu anlaşılıyor.
Bu döner Türkiye'nin en lezzetli dönerleri arasında yer alıyor. Zaten lokantanın doluluğundan Samsun halkının beğenisini de anlıyorsunuz. 1,5 porsiyon döner ve 1 ayrana 13,5 TL vererek ve helal ederek Lezzet'ten ayrılıyoruz. Ve bu ayrılığın fazla uzun sürmemesini diliyoruz.

Lezzet Lokantası
Saathane Meydanı No:10
Samsun
Telefon : 362 - 421 54 98

14 Mart 2010 Pazar

SEMRACAN SOFRASI

Dostlar bu akşam özel bir akşam çünkü sevgili arkadaşımız , güzel insan Semracan yıllık olağan 2. geleneksel hamsili pilav gecesini düzenledi. Kendisi yemeklerinin ünü dilden dile , kuşaktan kuşağa yayılan , benim türlü esprilerime sabır gösterebilen , gönüllerin sultanı bir şahsiyettir. Hamsili pilav geceleri öncesi tatlı bir telaş yaşanır , ve nihayetinde sevenler kavuşur. İşte buyrun...
Yukarıdaki fotoğrafa ve masadaki tabak sayısına bakıp o kadar insan 1 tepsiyle doyarmı diye cahilce sormayın çünkü bu tepsinin aynısından 1 tane daha var , kendisi fırında , sırasının gelmesini ve sahneye çıkmayı bekliyor. Tepsinin üstünü görüyorsunuz ama altı da hamsiyle kaplı ve yanlarıda. Bu yemeğe balıklı zindan pilavı desek mi acaba?


Bu blog'u sürekli takip eden veya takip etmeyen ama bir şekilde yolu buraya düşmüş ve bu yazıyı okuyan herkese sesleniyorum ; bu muhteşem yemeği sizler için yiyorum dostlar. Boğazımdan geçen her lokmada okuyucularına karşı yazma ve bu yazıyı en güzel şekilde sizlere iletebilmenin sorumluluğunu hissederek yaklaşık 1 kilo civarında hamsiyi ben , şahsen , tek başıma yedim. Eh sorumluluk büyük olunca gereğini yerine getirmek şart tabi :) Yazıyı yazabilecek kadar yediğimi hissettiğim noktada durdum , zaten yemek bitmişti :)
Gelelim bu yemeğin tarifine.

İlk şart hamsinin çok iyi ayıklanması lazım. Kılçığı en ince noktasına kadar ayıklanacak , bu noktada başta Nazifcan olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürler.
Pilav için önce pirinç soğanla kavrulacak , kuşüzümü , fıstık , tuz ve karabiber eklenecek. Suyunu tam çekmeden ateşten alınacak. Tepsi yağlandıktan sonra alt tarafa ve yan duvarlara hamsiler sıkı bir şekilde dizilecek. Araya pilav konduktan sonra üstü hamsiyle kapatılacak. Fırında 40 dakika civarı pişirilecek. Tam bu sırada Oburcan'a telefon edilecek , o da hemen gelecek :)
Dostlarım bu güzel gece için tekrar teşekkürler. Gelecek senenin organizasyonunu iple çektiğimi de bilmenizi istiyorum :)

13 Mart 2010 Cumartesi

LİVA - ANKARA

Liva beni Ankara'da en şaşırtan yerdir diyebilirim. Bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce ben Aşağı Ayrancı'da otururken Güvenlik Caddesi'nde kendi halinde ama lezzeti dillere destan ürünler satan bir pastaneyken oradan bugünlere gelmesi hem şaşırtıcı ama daha fazlası örnek alınası bir durumdur. Bugün Ankara'da kaç tane Liva olduğunu sayamamakla birlikte(merak edenler internet sitesine bakıp sayabilir) , bir pastaneden çıkıp hatırı sayılır bistro'ya dönmesi de önemlidir. Liva'yı yazmayı uzun zamandır istiyordum ancak fotoğraflayacak o kadar çeşit var ki , hepsini tek tek buraya almanın mümkün olmadığını görünce elimdekilerle anlatmaya karar verdim.
Gün Liva'larda erken başlar , değişik kahvaltı seçenekleri içinden sevdiğiniz bir tanesine karar verebilirsiniz. Mesela bakır sahanda tereyağlı sucuklu yumurta.
Açık büfelerden hoşlanmayanlar için değişik kahvaltı tabakları da mevcut.
Gözleme de yukarıda görülen Anadolu kahvaltı tabağına dahil.
Günün kalan saatlerinde gözleme çeşitlerinden burgerlere , pizza çeşitlerinden steak'lere kadar uçsuz bucaksız menü içinde gönlünüzün çektiğini keyifle yiyebilirsiniz.
Mesela Texas usulü Quesadilla , her ne kadar ismi uzak geliyorsa da lezzet olarak sizi mutlu edebilir. İçi sebze ve peynir dolu , yanında krema , jalapeno ve guacamole ile zengin bir lezzeti var.
Salata çeşitleri de çok Liva'da. Mesela Taco salad. Taco içinde salatası ve harika pişmiş etleriyle birlikte doyurucu ve leziz.
Liva'ların esas işi olan pastalardan hiç bahsetmediğimi biliyorum , çünkü özellikle yapmadım bunu. O kadar zengin bir alanı pek anlatamam gibi geldi , en iyisi o kadar çeşidi gidip kendi gözlerinizle görün. İlla ki özel bir gün için beklemenize gerek yok , herhangi bir gün , herhangi bir saatte kendinizi ödüllendirmek için de yapabilirsiniz.

CASİTA - ANKARA

Son zamanlarda Ankara'nın gözde yerlerinden birine geldik dostlar , Casita'dayız. Filistin Sokak'ta 2 ay önce açılan Casita ferah dekoru ve geniş bahçesiyle yavaş yavaş ilk işaretlerini gösteren ilkbahar ve yazın favori mekanlarından olacağı muhakkak. Casita'nın açılmasıyla Ankara'da faaliyet gösteren blog yazarları da bir anda aktifleşti , makinesini alan gelmiş , her yer blogçu :)
Casita , bazılarının iddia ettiği gibi İspanyolca değil , İtalyanca bir kelime. İtalyanca'da casa ev , casita ise küçük ev anlamına gelir , bilmeyenler öğrenebilir ;)
Havanın güzel olmasının avantajını kullanarak , bu güneşli Cumartesi öğle sonrasında bahçeye oturduk.
Önce masaya ekmek , zeytinyağı ve turşu geldi. Ekmekler çok taze değildi , dikkat. Hele ki böyle kaliteli zeytinyağı ve turşunun yanına yakışmamış.
Başlangıç olarak tavuklu Sezar salata aldık. Her Sezar salata siparişimde hafif bir gerginlik yaşıyorum , acaba Sezar sosun ne olduğunu biliyorlar mı diye , çünkü herkes kafasına göre sezar sosu yapıyor , az mayonezle parmesan peynirini karıştıran Sezar diyor. Ama bu Sezar sosu oldukça iyi. İşin aslı ben sosun tadını zayıf buldum ancak eşim çok beğendi , bu nedenle salatanın çoğunu o yedi. Salata malzemeleri çok tazeydi , tavuklarda hafif ızgara edilmiş ve çok lezzetliydi. Ancak tabaktaki salata miktarı yetersizdi.
Çökertme kebabı Ege bölgesinden bir lezzetimiz ve gayet başarılı. Eti çok lezzetli , altında yer alan kibrit patateslerle uyumlu.
Casita'da mantı çeşitleri çok ve hepsi iddialı. En iyisi 3'lü deneme tabağı olan Trio'dan almaktı. Trio'da fesleğenli , patlıcanlı ve Feraye , fırınlanmış mantı , çeşitleri bir arada geliyor. Benim en beğendiğim fesleğenli oldu. Krema sosu ve fesleğen çok lezzizdi. Patlıcanlı çok iz bırakmadı bende , daha geliştirilebilir. İçine taze nane konabilir veya üstüne peynir serpilerek lezzeti kuvvetlendirilebilir. Daha önce Feraye mantısını yaptığını iddia eden yerlerde bu mantıdan yemiştim ama onlar bu Feraye'ye uzaklarmış meğer. Bu Feraye güzel , süper bir lezzeti yok ancak değişik bir mantı , denemeye değer.
Yemeğimizi çay ikramı ile bitirdik. Casita yeri , dekorasyonu ve lezzetleriyle ümit vaad eden bir mekan. Ancak fiyatlarına göre gelen yemek miktarı az. Fiyat olarak Filistin sokakta bulunan rakipleri Big Chefs , Eat'n Joy , House Cafe ve Kitchenette seviyesinde ancak tabaklar oldukça küçük , bence en büyük risk bu.
Casita
Filistin Sokak No:41
GOP Ankara
Telefon : 312 - 446 21 00
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

ShareThis