Alaçatı'nın en sevdiğim yanlarından bir tanesi de havası. Ne gündüz , ne gece nemden eser olmadığı gibi hava sıcaklığı da tam karar. Güzel yaz akşamlarından bir tanesi daha. Kandela'nın geniş bahçesindeyiz. Dekorasyon Alaçatı'nın her yerindeki gibi ahşap , beyaz hakimiyeti insanın içini açıyor. Bahçenin ortasında duran sandal çok hoş bir dekor olmuş. Buranın dekorasyonu için bayağı kafa yorulmuş , bu belli.
Bahçe geniş , çimler üstünde , ağaçlar arasında yemeğinizi yemek keyifli.
Dediğim gibi , dekorasyonda ince detaylar var. Masamızın üstündeki ışık güzel bir aksesuar.
Bu tuzluğu anlatmadan duramayacağım. Balık konservesi görünümünde. Ancak esprisi üstünde. Açma halkasının kenarı paslanmış. Pasına kadar ince ince işlenmiş. Çok beğendik.
Yemek öncesi ıslak soğuk havlular geldi. Burada da bir nokta var. Havlular lavanta kokuyor çünkü lavanta kolonyası kullanılmış. Lavantanın mis kokusu ile ferahlıyoruz. Artık yemeğe hazırız!!
Adet olduğu üzere zeytinyağı ve ekmekle başlıyoruz. Zeytinyağının içinde peynir , kırmızı biber ve kekik var. Hepsi güzel. Ancak yanında gelen ekmek daha güzel. Cevizli ekmek Kandela üretimi ve şahane. Dikkat etmek lazım , yemekten önce 1 dilimi geçmeseniz iyi olur!!
Ahtapot ızgara roka yatağında geliyor. Üstünde görülen peynir bizim isteğimiz üzerine eklendi. Çok hafif ve ferah bir başlangıç tabağı. Lezzeti de çok iyi.
Kandela'da pizzalar özel. Odun fırınında pişen ince hamurlu pizza tam olması gerektiği gibi. Üstünde peynir ve biberiye ile tadından memnunuz ancak menüdeki en sade pizza bu. Daha çok peynirli ve malzemeli pizzalar da var. Normalde bu kadar rokalı gelmiyor , ancak bir önceki tabakta çıtır rokalara göstermiş olduğumuz aşırı ilgiden etkilenen garsonumuz pizzamızı rokaya boğmuş :) Ben bir işletmede personelin bu tip spontane hareketlerden hoşlanırım. Sağolsun!
Diğer ama yemek tercihimiz midyeli spagetti. Sosu hafif ama kendisini hissettiriyor. Midyelerin katkısıyla zengin bir tadı var. Beğendik.
Tatlı olarak tercihimiz tiramisu. Bence Kandela'nın en özel lezzetlerinden biri , hatta belki birincisi. Mascarpone peynirinin kremamsı lezzeti , savoiardi'lere yedirilmiş sert kahve ile birlikte muhteşem. Bu gece sadece 1 tane yiyebiliyorum ama gelecek sefer günün herhangi bir saatinde gelip Kandela'da tiramisu yiyebilirim. Şunu da belirtmek lazım ; tiramisu için biraz beklemeniz gerecek çünkü gündüzden yapılmış , dolapta hazır durumda sizi bekleyen bir tatlı değil bu. İsteğiniz üzerine taze taze yapılıyor , biraz bekletilerek servis ediliyor. Ama buna fazlasıyla değer!
Kandela , Akdeniz mutfağından güzel örnekler sunuyor. Benim aklım Paella'da kaldı açıkçası ama ilk gelişte herşeyi silip süpürmeyelim , tekrar tekrar gelip tadını çıkarmak lazım. Ev yapımı makarnalarını da deneyin derim. Yaz aylarında Cumartesi akşamları açık büfe mangal olduğunun müjdesini de verelim. Fiyatlar hesaplı. Hesap 74 TL.
Kandela
Fahrettin Altay Caddesi No:55
Alaçatı İzmir
Telefon : 232 - 716 83 11
13 yorum:
Herşeyi boş ver, o zeytinyağı-ekmek ikilisi bile beni gecenin bu saatinde feci acıktırdı :( Bu blog okuması çok tehlikeli bir hal almaya başladı :)
Sen de en kolay şeyi istedin yahu!!! Sanki bu saatte ahtapot yapabilecekmiş gibi :)
hesap 2 kisilik mi 74 ?
Toplam 74 tl. Ahtapot, pizza, spagetti ve tiramisu. 2 tane de alkolsuz icecek
Çok güzelmiş burası!!!
Şimdi tekrar Alaçatı'ya gitmek zorundayım! :)
Dur az daha bekle , yazılarım bitsin , öyle gidersin
bana ahtapot, midye, karides vs. bir süre demeyin. Kaş'taki Bahçe Balık'ın enfes ahtapot ızgarısıyla başladı herşey (Oburcan, tavsiye baskısı 2: Kaş'ta ki Bahçe Balık Restoran. Kaş'a gideceğinde haber et, buradaki mekanlar bizim uzmanlık alanı, bir kaç tavsiye de buradan vermek isteriz).
Kabuklu deniz yumuşakçalarını tatil boyu abartmanın bedelini ödüyorum şuan, her yerim de pembe çiçekler açtı, günlerdir böyle geziyorum:)
Neyse, konuyu dağıtmayalım.
Kandela çok hoş bir isim, bilmediğim bir yer. Dikkatinizi çekti mi: Alaçatı'da hemen tüm taş evler butik otel ve restoran olmuş. Son 1,5 yıl içinde 3 kez gittik ve bu hızlı değişime inanamadık. Umarım her biri isimlerindeki "butik" konseptine uzun zamanlar layık olarak kalırlar.
Başak ,
önce geçmiş olsun diyelim. Ama böyle küçük rahatsızlıklara can kurban diyorum :)
Bu yıl deniz sezonunu kapattık ,Kaş seneye kaldı.Ama gitmeden önce mutlaka tavsiye alacağım.Teşekkürler.
Alaçatı'ya 1,5 ay arayla 2 kere gittim.Eski halini bilmem ama hızla büyüdüğünü söyleyebilirim.3 odalı taş evi olan butik otel diye piyasaya çıkıyor. Kim iyi,kim kötü zaman gösterecek.Gördüğüm kadarıyla otel sahipleri kaliteli insanlar ama ister istemez maddi endişeler işin içine giriyor,anlamsız fiyatlandırmalar oluyor.
kesinlikle mekan yemekler süper gözüküyor not alındı yolumuz düşerse...
bu arada paslı konserve tuzlu ya mudo yada pasabahce'de var.denizci konseptini cok severim alsam mı diye düşünüp;anakara ve deniz diyerek vazgeçtim :((
Ben de marine konsepti aşığı olarak gittigidiyor'da bu türden ne bulursam alıyorum.Gemi eskilerini tavsiye ederim.
Artık bir noktada "butik otel kirliliği" olarak tanımlayabileceğim bir konu aklımı meşgul ediyor bir süredir. Bilen varsa beri gelsin: Butik Otel tanımı nedir ? Bunun yazılı veya sözlü bir tanımı var mı ? Bu payeyi kim verir ? Kendi kendimize bu adı alabilir miyiz ? Örneğin Ankara'da biri GOP'da diğeri Birlik'de iki kocaman, klasik bir otel görünümünde çok, özenilmemiş bildiğimiz betonarmeden yapılmış otel var. İkisi de butik otel olduğunu söylüyor ve tabelasına yazıyor.
Alev sana katılıyorum. Hele Alaçatı öyle bir hale gelmiş ki butik olmayan otel yok. Belki de orada fark yaratmak için butik olmayan bir otel konsepti yaratmak lazım.Nasıl fikir?
Kesinlikle katılıyorum çok iyi fikir bence de. Zaten butik otel lafını duyunca bir durup düşünüyorsun artık. Belki "ev gibi" konsepti olabilir.
Yorum Gönder