Yaz tatilimizin ilk yarısı için Alaçatı’dayız ve nihayet yılın ilk Alaçatı yazısını yazıyorum. Zaten toplamda 2 tane olacak. Bu yıl Alaçatı’da kaldığımız süre yeterince uzun olmadı. Giderken fazla araştırma yapamadım, daha iyisini yaptım, restoran seçimini Alaçatı uzmanı arkadaşım Özlem’e bıraktım. İyisiyle kötüsüyle bütün sorumluluk kendisine ait!!!
İlk akşamın tercihi Tapu. Yazlık bir mekan. 3 yıldır hizmet veriyor. Kemalpaşa caddesine yakın bir ara sokakta. Konumu çok merkezi ama caddenin kalabalığı ve gürültüsünden uzak kalmayı başarabilen sakin bir mekan.
Şarap siparişi verirken garsonumuz bize işletmenin zengin şarap kavından bahsedince merak ettim. Gerçekten de yerli ve yabancı şarap çeşitleri şarapseverleri memnun edecek cinsten.
Menü mezeler, arasıcaklar, anayemekler ve tatlılardan oluşuyor. Böyle bir yazlık mekanda ister istemez meze ağırlıklı yeniyor. Bu akşam Özlem’in tercihlerini birebir uyguladık, sorumluluk yine ondadır 
Kızarmış köy ekmeği ile başlıyoruz. Üstüne zeytinyağı gezdirilmiş ve parmesan peyniri serpilmiş. Ekmek, zeytinyağı ve peynir harika bir üçlü olmuş, çok lezzetli.
Tapu usulü süzme koyun peyniri ile devam edelim. Son derece leziz koyun peynirine sarımsak, reyhan, dereotu ve zeytinyağı ilave edilmiş. Sonuç enfes. Süzme yoğurt yapısında çok zengin bir tadı var.
Diğer mezemiz nar ekşili kısır. Kısırın benim için daima listebaşı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Tapu kısırı benim sevdiğim gibi salçası ve zeytinyağı hafif bol yapılmış, bayıldım. Çoğu yerde karşılaşılan kuru ve tane tane kısırlardan değil. Üstüne nar ekşisi ilavesi de güzel bir düşünce olmuş. Nar ekşisi kısıra lezzet katmış. Bu meze benim için olmazsa olmazlardan bir tanesi.
Ara sıcak olarak kibrit kabak istedik. İnce kesilmiş kabaklar kızartılmış, yanında küflü peynir sosu çok başarılı. Ben kabağı kuru buldum, eşim beğendi. Kabak şeritleri oldukça ince kesildiği için kızartmayla beraber kurumuş ve sertleşmiş. Küflü peynir hatırına yedim ama tekrar yemem.
Nar ekşili kalamar yahnisi görüntüsünden çok daha iyi bir lezzete sahip. Genelde kızartılan kalamarın sotelenmesi iyi fikir, tadı daha öne çıkmış. Sosunda nar ekşisi, soğan ve sarımsak kullanılmış. Nar ekşisi baskın olsa da bu sos kalamar ile çok uyumlu ve lezzetli bir hal almış.
Beyaz peynir saganaki yine Tapu’ya özel değişik tatlardan biri. Sahanda sotelenen yeşil elma üstüne ezine peyniri konmuş, sarımsak ve domates ile desteklenmiş. Elmanın tatlı burukluğu ile ezine peynirinin tuzlu yapısından zengin ve dengeli bir sonuç ortaya çıkmış.
Ve patlıcan teknesi. Kömürde közlenen bütün patlıcan içine İzmir tulumu ve manyas peyniri ilave edilerek hepsi birlikte karıştırılıyor. Sıcak köz patlıcanla karışan peynirler eriyor. Ben köz patlıcandan ziyade yanık patlıcan tadı aldığım için 2. defa yapıldı ama yine aynı tadı aldım. Eşim 2. gelenin daha lezzetli ve köz tadında olduğu konusunda ısrarcı ama ben de kendi görüşümde ısrarcıyım. Gidenler ve tadanlardan yorum alabilirsem sevinirim.
Geceyi domates tatlısı ile bitiriyoruz. Yani ev yapımı kıtır domat tatlısı. Domates tatlısı fikri çok cazip gelmese de rehberimizin sözünden çıkmıyoruz. Domatesin işlenerek kıtır hale getirilmesi çok değişik. Antakya işi kabak tatlısı gibi kıtır yapıda. Lezzeti harika, dondurma ve fıstık ile servis edilince daha da güzel bir hal almış. Hiç ummazdım ama çok beğendim, bu tatlı da kaçmaz.
Tapu, klasik lezzetlerin ötesine geçerek, akıllıca bir takım dokunuşlarla kendi farkını ortaya koyan bir menü oluşturmuş. Sadece bu zenginlik ve değişiklik için bile gidilmeyi hak eden bir mekan. Bununla birlikte sakin ve huzurlu ortamı, sunduğu lezzetlerle ve hizmet kalitesi ile de takdir edilmesi gereken bir çizgisi var.
Fiyat bilgisi vemiyorum, internet sitesinde detaylı olarak yazılmış. Gelecek yıl tekrar gider miyiz? Kesinlikle evet. Teşekkürler Özlem.
Tapu
Cumhuriyet Caddesi
1002 Sokak Tokoğlu Mahallesi
Kilise Camii Yanı
Alaçatı Çeşme
İzmir
Telefon : 232 – 716 61 40
Aramalardan gelen sonuçlar:
- amasya\nın elması biri olmazsa biri
- izmir-kamalpasa
- ortaya bir kabak gogolar
Çok özgün bir tarzları var belli ki. Kutlamak lazım. Haftasonu alaçatıdaydım, bu yazıyı geçen hafta okusam buraya giderdim sanırım. Artık seneye inşallah.
Ozan üzgünüm,
kusura bakma, yazıyı ben geciktirdim. Ama gidilmesi gereken yerlerden biri.
Selamlar
Sorun değil, yazmak kolay gibi gözükse de cümleleri seçmek, fotoğrafları ayarlamaka çok zahmetli ve zaman alan bir şey. Seneye artık…