Menemenci Selahattin – Çakallı – Samsun yazısına yapılan yorumlar http://oburcan.com/menemenci-selahattin-cakalli-samsun/ Tue, 22 Oct 2013 14:51:38 +0000 hourly 1 http://wordpress.org/?v=3.3.2 Yazar: Şakir-can http://oburcan.com/menemenci-selahattin-cakalli-samsun/#comment-15272 Şakir-can Sun, 25 Aug 2013 18:18:27 +0000 http://oburcan.wordpress.com/2009/02/21/menemenci-selahattin-cakalli-samsun#comment-15272 BİR KARADENİZ GEZİSİNİN GASTRONOMİK DURAKLARI - 1 Yıllardır şöyle ailecek bir Doğu Karadeniz turuna çıkma özlemimiz vardı. Erteleye erteleye bu güne geldik, ertelemenin sonunun gelmeyeceğini idrak edince de ani bir kararla yola çıkıverdik. Karar ne kadar ani olursa olsun, Oburcan'a danışmadan böylesi uzun soluklu bir yolculuğa atılmak olmazdı elbet... eee, buna da hazırlık sürem yeterliydi. Böylelikle bir Cumartesi günü, gün henüz ağarırken Ankara'dan başlayan yolculuk Çakallı'da menemen ile kahvaltıya göre endekslenmişti. Blogdaki iki menemenci arasında kararsız kalınca en doğrusunun Oburcan'ın görüşleri doğrultusunda hareket etmek olacağına kanaat getirdik ve soluğu Selahattin'de aldık. Bu tercihimde Bolu dağındaki favori mekânım Sabahattin (eski dağ tesisini kast ediyorum, otobandakini değil) ile olan iki harf hariç isim benzerliğinin de etkin olduğunu itiraf etmeliyim ama... Gerek İnanç Kardeşler, gerekse Selahattin'in Samsun istikametinde ilerlerken yolun solunda olması güzergâh kozmetiğini biraz bozuyor ama olsun. Çakallı çıkışındaki U-dönüş kavşağından geriye kıvrılıp soluğu Selahattin'de alıyoruz. Çok albenisi olan bir tesis değil, bu güzel tabiatın içinde biraz fazlaca beton ve tuğlaya boğulmuş. Hatta yolun karşısında kalan Boğaziçi ve Asmaaltı isimli yerler, biraz yüksekçe yerleşmiş olmalarının da katkısıyla, göze daha fazla hitap ediyor buradan seyrederken. Sunulan seçenekler kaşarlı, kavurmalı, sucuklu ve pastırmalı. Sucuk ve pastırma olayını Kayseri'ye havale ederek, 4,5 kişilik ailenin biri ben olmak üzere iki üyesi bu tür mekânlarda genelde çifter kişilik yediğinden 3'er kişilik kaşarlı ve kavurmalı menemen siparişlerimizi veriyoruz. Bekleme süresi biraz uzuyor, ortalıkta dolaşmaya, tesisin sağını solunu, arkasını önünü incelemeye tabii tutuyorum. Tuvaletler temiz sayılır, ancak kağıt/peçete vb. yok; eksi puan. İnceleme gezisi sırasında tesisin açık kısmının neden arka taraftaki güzelim dağ ve orman manzarasına doğru değil de bol gürültülü yol tarafına yapıldığını düşünüyorum... kimseye sormadığım için cevapsız kalan bir soru olarak kalıyor. Masaya dönüyorum ve beklemeye devam ediyorum. Hep böyle midir bilemem, ama 20 dakikayı aşan hazırlık süresi menemen için oldukça sıra dışı; belki de işin sırrı bu sürede saklı, bilemiyorum. Derken sonunda siparişler geliyor: Damaklara intikal eden lezzet en küçüğünden en büyüğüne tüm aile fertlerinin buraya kadarki tüm şikâyetlerini unutturacak cinsten. Ben kaşarlıyı acayip tutuyorum, ailenin diğer fetleri oylarını kavurmalıdan yana kullanıyor; 4-1 mağlup oluyorum ama nihayetinde 'baba benim, ben ne dersem o olur' :-). Gerçekten de ciddi bir lezzet şöleni. Basitçe menemen deyip geçmek kâbil değil ve bu orjinalliği küçümsemek olur. Bunu tatmamış her canlı mutlaka yolunu bir şekilde buraya düşürüp bu tarifi mümkün olmayan lezzet durağını yaşamalı diyorum. Evet, hizmet yönüyle ciddi bir başarısı olmayan (geciken servise her masada gördüğümüz ikram söğüş salatayı özel olarak isteme lüzumu da eklendi sonradan), görsellik yönüyle de son derece sıradan bir mekân burası. Ama sunulan yemek harikulade. Ekmekler de lezzetli. Fiyat ise komik denecek kadar düşük düzeyde; şöyle ki: biz önümüze gelen menemenleri oldukça zor bitirdik, 2'şer kişilik porsiyonlar istesek de yeterli gelirdi noktasına geldik, sonra öğrendik ki servis elemanı bizi yanlış anlamış ve zaten 2'şer kişilik getirmiş. Porsiyonlar azman boyutta anlayacağınız ve 2'şer kişilik kaşarlı ve kavurmalı menemene istenen toplam ücret de 37 TL gibi minyatür bir rakamdan ibaret. Tekrar yolum düşerse tekrar uğrar mıyım? Olabilir, ama belki macera olsun diye başkasını de deneyebilirim. Hatta dönüş yolunda gözlemleyebildiğim kadarıyla en kalabalık (C.tesi öğleye doğru 11-12 arası) tesis olan İnanç Kardeşleri de test etmeyi düşündüm ama güzergâh değişikliği nedeniyle bu plan gerçekleşmedi. Bundan böyle ise her ne sebeple olsun yolum Çakallı'dan geçecekse bunu mutlaka karnımın yeterince acıkacağı bir saate planlamam farz oldu. Yolumuza devam ediyoruz; akşama Trabzon'a ulaşmak hedefiyle. BİR KARADENİZ GEZİSİNİN GASTRONOMİK DURAKLARI – 1
Yıllardır şöyle ailecek bir Doğu Karadeniz turuna çıkma özlemimiz vardı. Erteleye erteleye bu güne geldik, ertelemenin sonunun gelmeyeceğini idrak edince de ani bir kararla yola çıkıverdik. Karar ne kadar ani olursa olsun, Oburcan’a danışmadan böylesi uzun soluklu bir yolculuğa atılmak olmazdı elbet… eee, buna da hazırlık sürem yeterliydi.
Böylelikle bir Cumartesi günü, gün henüz ağarırken Ankara’dan başlayan yolculuk Çakallı’da menemen ile kahvaltıya göre endekslenmişti. Blogdaki iki menemenci arasında kararsız kalınca en doğrusunun Oburcan’ın görüşleri doğrultusunda hareket etmek olacağına kanaat getirdik ve soluğu Selahattin’de aldık. Bu tercihimde Bolu dağındaki favori mekânım Sabahattin (eski dağ tesisini kast ediyorum, otobandakini değil) ile olan iki harf hariç isim benzerliğinin de etkin olduğunu itiraf etmeliyim ama…
Gerek İnanç Kardeşler, gerekse Selahattin’in Samsun istikametinde ilerlerken yolun solunda olması güzergâh kozmetiğini biraz bozuyor ama olsun. Çakallı çıkışındaki U-dönüş kavşağından geriye kıvrılıp soluğu Selahattin’de alıyoruz. Çok albenisi olan bir tesis değil, bu güzel tabiatın içinde biraz fazlaca beton ve tuğlaya boğulmuş. Hatta yolun karşısında kalan Boğaziçi ve Asmaaltı isimli yerler, biraz yüksekçe yerleşmiş olmalarının da katkısıyla, göze daha fazla hitap ediyor buradan seyrederken.
Sunulan seçenekler kaşarlı, kavurmalı, sucuklu ve pastırmalı. Sucuk ve pastırma olayını Kayseri’ye havale ederek, 4,5 kişilik ailenin biri ben olmak üzere iki üyesi bu tür mekânlarda genelde çifter kişilik yediğinden 3′er kişilik kaşarlı ve kavurmalı menemen siparişlerimizi veriyoruz. Bekleme süresi biraz uzuyor, ortalıkta dolaşmaya, tesisin sağını solunu, arkasını önünü incelemeye tabii tutuyorum. Tuvaletler temiz sayılır, ancak kağıt/peçete vb. yok; eksi puan. İnceleme gezisi sırasında tesisin açık kısmının neden arka taraftaki güzelim dağ ve orman manzarasına doğru değil de bol gürültülü yol tarafına yapıldığını düşünüyorum… kimseye sormadığım için cevapsız kalan bir soru olarak kalıyor.
Masaya dönüyorum ve beklemeye devam ediyorum. Hep böyle midir bilemem, ama 20 dakikayı aşan hazırlık süresi menemen için oldukça sıra dışı; belki de işin sırrı bu sürede saklı, bilemiyorum. Derken sonunda siparişler geliyor: Damaklara intikal eden lezzet en küçüğünden en büyüğüne tüm aile fertlerinin buraya kadarki tüm şikâyetlerini unutturacak cinsten. Ben kaşarlıyı acayip tutuyorum, ailenin diğer fetleri oylarını kavurmalıdan yana kullanıyor; 4-1 mağlup oluyorum ama nihayetinde ‘baba benim, ben ne dersem o olur’ :-) . Gerçekten de ciddi bir lezzet şöleni. Basitçe menemen deyip geçmek kâbil değil ve bu orjinalliği küçümsemek olur. Bunu tatmamış her canlı mutlaka yolunu bir şekilde buraya düşürüp bu tarifi mümkün olmayan lezzet durağını yaşamalı diyorum.
Evet, hizmet yönüyle ciddi bir başarısı olmayan (geciken servise her masada gördüğümüz ikram söğüş salatayı özel olarak isteme lüzumu da eklendi sonradan), görsellik yönüyle de son derece sıradan bir mekân burası. Ama sunulan yemek harikulade. Ekmekler de lezzetli. Fiyat ise komik denecek kadar düşük düzeyde; şöyle ki: biz önümüze gelen menemenleri oldukça zor bitirdik, 2′şer kişilik porsiyonlar istesek de yeterli gelirdi noktasına geldik, sonra öğrendik ki servis elemanı bizi yanlış anlamış ve zaten 2′şer kişilik getirmiş. Porsiyonlar azman boyutta anlayacağınız ve 2′şer kişilik kaşarlı ve kavurmalı menemene istenen toplam ücret de 37 TL gibi minyatür bir rakamdan ibaret.
Tekrar yolum düşerse tekrar uğrar mıyım? Olabilir, ama belki macera olsun diye başkasını de deneyebilirim. Hatta dönüş yolunda gözlemleyebildiğim kadarıyla en kalabalık (C.tesi öğleye doğru 11-12 arası) tesis olan İnanç Kardeşleri de test etmeyi düşündüm ama güzergâh değişikliği nedeniyle bu plan gerçekleşmedi. Bundan böyle ise her ne sebeple olsun yolum Çakallı’dan geçecekse bunu mutlaka karnımın yeterince acıkacağı bir saate planlamam farz oldu.
Yolumuza devam ediyoruz; akşama Trabzon’a ulaşmak hedefiyle.

]]>
Yazar: smykoc http://oburcan.com/menemenci-selahattin-cakalli-samsun/#comment-15106 smykoc Wed, 10 Jul 2013 16:02:07 +0000 http://oburcan.wordpress.com/2009/02/21/menemenci-selahattin-cakalli-samsun#comment-15106 çakallı menemeni burda yenir anlatılmaz mutlaka denemelisiniz olsada yesem çakallı menemeni burda yenir anlatılmaz mutlaka denemelisiniz olsada yesem

]]>
Yazar: avşa adası http://oburcan.com/menemenci-selahattin-cakalli-samsun/#comment-7 avşa adası Tue, 29 Jun 2010 19:23:07 +0000 http://oburcan.wordpress.com/2009/02/21/menemenci-selahattin-cakalli-samsun#comment-7 5 liraya iyiymiş valla. menemen yemek isteyince lades e gidiyorum bende... 5 liraya iyiymiş valla. menemen yemek isteyince lades e gidiyorum bende…

]]>
Yazar: SİHİRLİ OKLAVA http://oburcan.com/menemenci-selahattin-cakalli-samsun/#comment-8 SİHİRLİ OKLAVA Sat, 21 Feb 2009 22:44:00 +0000 http://oburcan.wordpress.com/2009/02/21/menemenci-selahattin-cakalli-samsun#comment-8 şimdi olsa yerdim...yolda molalarda yenince de başka bir lezzetli oluyor... şimdi olsa yerdim…yolda molalarda yenince de başka bir lezzetli oluyor…

]]>