Bu akşam yemek güzel , çünkü malzeme özel. Menüde langust var arkadaşlar , ya da diğer bir deyişle böcek.
Langust aslında istakoz’un kuzeni sayılır. İstakoz makaslı , langust ise iğne uçlu deniz böceği olarak geçiyor. Ülkemizde Çeşme açıklarında yakalanıyor.
Langust dendiği vakit en bilinen ve en eski tek bir adres var ; Langusta. Tuğrul Erol’un sahibi olduğu işletme , meraklılarının gayet iyi bildiği , türünün artık tek olmasa da ilk örneği.
Telefonda tarif alarak Dalyan’ı bulduk ve arabamızı restoranın önünde park etmek ayrıcalığına ulaştık. Burası salaş bir yer. Giderken dekorasyon beklentinizi üst seviyede tutmayın. Diğer konu kedilerin bolluğu. İçeride de otursanız farketmiyor. Kediler alttan , yandan sürekli geçiyor ve talepkar gözlerle sizi süzüyor.
Tuğrul beyle tanıştık , içeriyi gezdik , mezelere ve balıklara baktık ve en önemlisi böceğimizi seçtik.
İşte bizim aslan parçası. Şu anda kendisi canlı ve hareket ediyor. Langustlar yakalandıktan ve buraya getirildikten sonra deniz suyu içinde bekletiliyor ,tartılıyor ve ağırlığına göre fiyatlandırılıyor , o konuya geleceğiz.
Mezeleri seçmemizin ardından yerimizi aldık. Salata ile başladık. Her ne kadar yeşil görünse de çoban salata. Biraz fazla iri doğranmış diyecek olduk , Tuğrul Bey ” burada böyle , beğenen böyle beğensin” diyerek cevabını verdi 
Buraya özel lezzetler peşinde olduğumuzu söyledik. İşte onlar ; niko ve zapkin. Niko üstte , zapkin altta. Her ikisi de acılı , kırmızı biberden yapılmış ama zapkin daha bir acı. İkisine de bayıldık.
Patlıcan salatasını da beğendik. Köz patlıcan , kırmızı biber ve zeytinyağı harika.
Ege’deyiz , haliyle bu bölgeye özel ot yemek istiyoruz , sirken otu geldi. Görüntü olarak turp otuna benziyor(merak edenler Trilye Liman restoran yazısına bakabilirler) ancak lezzeti daha az. Hiç iz bırakmadı.
Kaya koruğu ekşimsi bir ottur. Tek başına çok anlamlı gelmese de rakının yanında kendini bulur ve anlam kazanır.
Ahtapot salatayı ustanın ısrarı üzerine aldık , iyi ki almışız. Değişik yapılmış , az haşlanmış , üstünde taze naneli bir sos var. Nane sosu başlangıçta kulağa iyi gelmese de sonuç harika olmuş. Bu lezzeti kaçırmayın.
Ve sonunda langust kısmına geldik. Tüm ısrarlarımıza rağmen langust’u pişme aşamasında görüntüleyemedik. Tuğrul bey onay vermedi!! Canı sağolsun. Dışarıdan bakıldığında bunun neresi yenir şeklinde düşünülebilir ama içinde yenmeyen yeri yok gibi. Eti yumuşacık ve tatlımsı. Zeytinyağı sosu ile birlikte muhteşem oluyor.
Gördüğünüz gibi başlangıçta bu sünger gibi eti yemek çok kolay , kendiliğinden çıkıyor.
Kuyruk kısmı bittiğinde kollara geliyorsunuz. İşte burası biraz maharet istiyor.
Burada size yardımcı bu alet geliyor , şu anda en büyük dostunuz bu!!
Her bir parçayı itinayla kırarak , içindeki eti bir cerrah inceliğiyle çekip almanız gerekiyor. Çünkü böceğin her uzvunun içi et dolu. Bu sırada tükürük guddelerinizin aşırı ifrazatına engel olmanız olası değil Lezzetten mest olmuş haldesiniz.
Lezzetten mest olmuş haldesiniz.Ve yemeğin sonu. Sonlara doğru biraz yorsa da olağanüstü bir yemek oldu. Ustanın ellerine sağlık. Yemeğimizi Türk kahvesi ve sakız likörü ile bitirdik.
Langusta kesinlikle görülmesi ve denenmesi gereken bir yer. Zira deniz mahsulleri içinde her yerde böceğe rastlanmıyor. Buralara kadar gelmişken bu istisnai lezzeti kaçırmamak lazım. Fiyatlara gelince , sezonsal olarak değişmekle birlikte şu anda böceğin kilosu 130 TL , bizimki 750 gram geldi. Diğer tabaklar ve 35 cl. rakı ile 173 TL hesap ödedik. Langusta’yı ve Tuğrul ustayı defterimize not ettik.
Langusta
Tuğrul Erol
Çiftlik Mahallesi, 18 Sokak
Çeşme/İZMİR
Tel: 232 – 722 10 08
Tarif :
Çeşme/İZMİR
Tel: 232 – 722 10 08
Tarif :
Bir çeşmeli gibi anlatiim; Çeşme limanından sahil boyunca 5 km Çiftlikköy’e doğru devam edin, sizin solunuzda ve caminin önündeki restoran.
Yakınında benzeri Can Baba vardır.Hatta derler ki”böceği İstanbullular Langusta'da,İzmirliler Can Baba'da yer”. İstanbul'da yaşayan bir İzmirli olarak benim tercihim hep Langusta olmuştur.Can Baba'nın mekanı daha lüks olmasına rağmen Langusta daha iyidir.Bilginize
E'ye çok çok teşekkürler. Bir İzmirli'de çok yararlı bir bilgi oldu bu.
Ahtapot salatasını çok takdir ettim. Domates, salatalık, mantar gibi abuk subuk şeyler koymamış, löp ahtapot koymuş.
Istakozu beğendiğine çok sevindim. Yolumuz düşerse bizede yeriz artık.
2 hafta önce Bozcaadada balık halinden kilosu 50 TL'ye 3 kilo bözek almıştık bizde, lokantalardan birinde pişirttik. Ama sizinki kadar güzel olmamıştı.
Sağol Semih,iyi ki tavsiyene uyup gitmişiz!!
Cok kiskandik! Acaba Fethiye yerine Cesme'ye mi alsak tatil yerini?? Cok lezzetli gorunuyor! Afiyet olsun, darisi basimiza
Darısı başınıza ama kıskanmak için biraz daha bekleyin derim , Alaçatı maceramız bitmedi !!!!
Öncelikle blogunuzda restoranımızdan bahsettiğiniz için çok teşekkür ediyorum…
Yazınızı keyifle okudum… Fakat ufak ama önemli bir sorun var: ulaşım bilgilerimiz yanlış.
Doğrusu:
Çiftlik Mahallesi, 18 Sokak
Çeşme/İZMİR
Tel: 0232 7221008
(Bir çeşmeli gibi anlatiim; Çeşme limanından sahil boyunca 5 km Çiftlikköy’e doğru devam edin, sizin solunuzda ve caminin önündeki restoran.)
Paylaşımınız için tekrar teşekkürler…
Leyla hanım,
yanlışlık için kusura bakmayın, hemen düzeltiyorum.
Sevgiler
biz eşimle birlikte geçtiğimiz hafta hiç bilmediğimiz ve tamamen denemek amaçlı olarak böcek daha doğrusu istakoz yemeğe buraya gittik.fakat burda bize istakozun çok büyük olduğunu iki kişi yiyemeyeceğimizi dolayısıyla da langusta dedikleri böceği yememizi salık verdiler.biz de doğal olarak daha önce yemediğimizi acemisi olduğumuzu söyledik tuğrul beye,o da size 2 tane böcek yeterli diyerek seçti ve kızı olduğunu öğrendiğimiz bayana teslim etti ve kızı da bizi mezelerin olduğu dolaba yönlendirdi ve seçimlerimizi burda yaptık ve masada beklemeye koyulduk.ilk başta gelen kalamar ben çok sevmememe rağmen fena değildi.daha önceden gelen niko ve zepkin isimli mezeler de özellikle niko daha güzeldi.sonra ahtapot güveçte geldi.bu en beğendiğimiz deniz mahsulu idi.en son da astsolist olarak merakla beklenen langusta denilen böcek geldi.biz merakla ilk parçayı koparıp ağzımıza attık,fakat o da ne ikimizin de suratında tuhaf bir ifade belirdi.önce ben fikrimi söylemekte tereddüt ettim ama 2. lokmada dayanamadım ve bu muymuş meşhur böcek dedim eşime,ben hiç beğenmedim.işin ilginç olan tarafı eşimin de benimle aynı fikirde olmasıydı.bize mekan sahibinin kızı tadı karidese benziyor fakat daha yoğun demişti.ama bu bayağı bi yoğundu,hatta acıydı.biz de ilk kez yediğimiz için bize hitap etmediğini düşündük bu lezzetin,ama daha sonra ntte araştırdığımda böceğin etinin istakoza ve yengece benzediğini ve etinin yumuşak ve tatlımsı olduğunu gördüm.zira babam da bana istakozu öve öve bitirememişti.o zaman anladım ki burada bizim bilgisizliğimizden yararlanılıp bize makbul olmayan muhtemelen elde kalacak olan spermli dişiler verilmişti.çünkü nette araştırdığıma göre dişiler spermlendiğinde tadı kötüleşirmiş.eğer bunu bilerek sırf biz bu konuda acemiyiz diye bize bunları yedirdilerse yazıklar olsun diyorum.biz de sevmeye sevmeye de olsa o kadar para verdiğimiz için mecburen bir kısmını yedik.çünkü böceğin kilosu 180 tl idi.ben şahsen bir daha değil böcek yemek yanından bile geçmem.onun yerine ızgara edilmiş bir karagöz,levreği bin kere tercih ederim.
Her siteye kopyalanip yapistirlmis bir mesaj oldugu icin kotu ve rencide ediciyorumlarnizi ciddiye almiyoruz sizi kiniyoruz ve etik bir davranis olarak gormuyoruz
ben seni hiç ciddiye almıyorum,sen kimsin ki,mekanda çalışan birisin herhalde,ama önemli değil hiç olmazsa bundan sonra her müşterinizi aynı değerde görüp kazıklamaya çalışmazsınız belki,rahatsız olmanız bu açıdan beni çok memnun etti doğrusu.ayrıca sen kim oluyorsun da beni kınıyosun,hadsiz.bi çuval para alıp ta insanları kandırmak hiç hoş değil ayrıca. tabi ki her siteye yorumumu kopyala yapıştır yapıcam ne kadar çok okuyan olursa o kadar kişi uyanır da bu mekana gitmez ,ayrıca da oturup her site için tekrar tekrar aynı şeyi uzun uzun yazacak kadar mal değilim,sen herhalde öyle yapıyosun
ayrıca da ben gerçekçi ve tarafsız yorumlarımı yazmasam burada daha önce gelen mezeleri beğendiğimizi.özellikle de ahtapot u beğendiğimizi söylemezdim herhalde.beni kınama cüretini kendinde göreceğine,otur da bir özeleştiri yap,kendinize çeki düzen verin,müessese olarak ancak bu şekilde gelişirsiniz,yoksa bizim gibi bir gelen bir daha uğramaz,bunu da bilin.