Efendim Şeker Bayramı için rotayı kuzeye çevirdik. Sinop’tan başlayan, Trabzon’a kadar uzanan bir plan yaptık. Bu blogun eski okurları hatırlayacaklardır. İlk yıllarda işlerim dolayısıyla her ay Karadeniz’e gittiğim için oraları iyi bilirim ve çok da severim.
Bayram sabahı Sinop’ta başladık tura. İlk durağımız Sinop limanında Liman çay bahçesi. Fırından Sinop’un yerel lezzeti olan nokul aldık. Nokul kıymalı veya üzüm ve cevizli içle yapılan bir börek türevi. Üzüm ve cevizli olanı tatlı. Oldukça yağlı bir hamur olduğunu belirtmem gerek ama tabi ki bir o kadar da lezzetli. Hemen her fırında kolayca bulunabiliyor. Çay bahçesinde, denizin kıyısında bu lezzetle bayrama başlamak keyfimize keyif kattı açıkçası.
Sinop dendiği vakit ilk akla gelen yemek ise Sinop mantısı. Sinop mantısı dendiği vakit ise ilk akla gelen mekan Teyze’nin Yeri. Biz teyze ile tanışamadık ama kardeşi ile tanıştık. Mantının bildiğimiz mantıdan en önemli farkı hamurunun incecik olması ve sarma şekli. Hamur oldukça ince. İçinde kıyma var. Üstüne ceviz ve tereyağı konuyor. Tereyağı muhteşem! Biz mantının yarısını Sinop mantısı, yarısını ise klasik mantı istediğimiz için tabak bu şekilde bölünmüş olarak geldi. Fena da olmadı, Yoğurdun bir kısmını Sinop tarafına aktararak biraz daha zengin bir lezzet elde ettik
Mantı muhteşem. Sinop’a gelince illa ki yenecek. Aman kaçırmayın!
Foursquare : Teyzenin Yeri
Foursquare check in’lerimi ve Instagram paylaşımlarımı gören dostlardan tavsiyeler yağmaya başladı. Bu tavsiyelerden ilk başlarda gelenlerinden bir tanesi de Şekerci Mehmet Gürbüz. 50 yıllık bir marka. Meşhur Boyabat cevizli ezmesi üretiyor. Bu markanın sadece Sinop’ta bilinmesi gerçekten yazık. Harika bir lezzete sahip. Mutlaka büyük şehirlerde de satılması lazım. İlgilenenlere markayı duyuralım. Bana inanın, pişman olmazsınız!
Foursquare : Şekerci Mehmet Gürbüz
Kahvaltı için bir başka tercihimiz sahilde gezerken gördüğümüz ve bayram günü açılan Gelenbevy. İyi dekore edilmiş düzgün bir mekan. Kahvaltı açık büfe. Malzemeler temiz ve sıcaktan iyi korunuyor. Tabağınızı tartıyorlar ve aldığınız kadarını ödüyorsunuz. Sistem süper. Lezzetler gayet iyi. Fiyat daha da iyi. Kişi başı 10 TL’yi bulmadan güzel bir kahvaltı yapmak mümkün. Gündüz de sıcak ve soğuk yemek çeşitleri bulmak mümkün.
Foursquare : Gelenbevy
Akşam yemeği sahile yakın bir konumda, hemen arka sokakta olan Okyanus Balık Evi’nde. Orta katların havası boğucu geldiği için biraz bekledik ve terasta bir yer bulabildik. İyi de etmişiz. Diğer türlü biraz zorlanabilirdik. Zira sürekli balık tava yapılıyor ve mutfak 2. katta!
Kalabalığa rağmen servis çok hızlı. Salata, Karadeniz mezgit ve kalamar çabucak masada. Mezgit tava sınıfı geçer. Kalamar güzel. Ama kalamarın sosu çok daha başarılı. Sosun kalanını ekmeğe sürerek bitirdik! O derece.
Karadeniz somon ızgara olarak benim tercihim. 1 porsiyonu bile oldukça doyurucu. Masadaki herkesin tadına bakma ihtiyacı hisettiği müstesna bir balıkmış meğer!
Bu mezgit 2 porsiyon. Ben 2 adet yedim ve beğendim.
Dediğim gibi kalamar sınıfı geçer ama sosu çok daha iyi. Tebrik ederim.
Karides güveç belki de masanın en lezzetlisiydi. Kırmızı ve yeşil biberli ve yoğun bir soslu olarak geldi. Herkes tarafından çok beğenildi.
Okyanus Balık Evi, Sinop’ta balık için iyi bir fikir. Fiyatlar makul, lezzetler ortalamanın üstünde.
Foursquare : Okyanus Balık Evi
Sinop hakkında en çok gelen tavsiyelerin başında Saray Restaurant geliyordu. Deniz kıyısında yer alıyor. Otururken güneşi batırmak çok keyifli. Midye tava ile başladık. Çok beğendik. İyi kızartılmış, sosu da gayet kuvvetli. 1 porsiyon yetmedi, 1 tane daha istendi.
Bölgenin balıklarından çarpan tavsiye edildi. Çarpanı 2 çeşit yapıyorlar. Tava ve buğulama. Bulunca ikisinden de istedik. Masada sadece ben beğendim sanırım ama görüşümde ısrarcıyım. Tavadan az yedim ama beğendim. Karakteristik denebilecek bir tadı var.
Çarpan buğulama da soslu olması itibarıyla biraz fazlaca ekmek yedirse de kılçıksız etiyle herkesin beğenisini kazandı. Balığı da iyi ayıklamışlar Allah için. Emeği geçen herkese teşekkürler.
Foursquare : Saray Restaurant
Samsun’dan geçerken pide yemeden edemedik elbette. Benim yıllar öncesinden bildiğim mekan Atakum’da Körfez Restaurant idi. Şimdilerde önünde deniz doldurulmuş ve mendirek yapılmış, oldukça gelişmiş. Resimdeki pideden 1 lokma bile almadı Oburcan kardeşiniz. Salam, sucuk, sosisle birlikte pastırma ile de arama mesafe koydum. Ama tüm ekip bu pideye bayıldı diyebilirim. Benden söylemesi! Ha ilerleyen yazılarda koyduğum bu mesafeyi biraz ihlal ettiğimi göreceksiniz, idare edin o kadarını da!
Ben kapalı kıymalı pide yedim. İçi son derece lezzetli, hamuru incecik ve kendisini hissettirecek kadar kuvvetli, enfes bir pide.
Foursquare : Körfez Restaurant
Geldik Ordu’ya. İlk durağımız şehrin girişinde bulunan Aktaşlar Restaurant. Konumu harika. Denize hakim. Menü geniş ama bize pide yememiz tavsiye edildi. Bu pidenin az ilerisi deniz!! Benim pidem değil, 1 dilimini yedim. Vasat bir pide, çok etkilemedi.
Benim pidem beyaz peynirli ve yumurtalı. Beyaz peynir biraz daha yağlı olsa daha iyi olacaktı. Lor kıvamında bir peynirle karşılaştık. Pidenin içine tereyağı da konmayınca oldukça kuru kalıyor. Vasatı geçemez.
Foursquare : Aktaşlar Restaurant
Ordu’nun en meşhur pidecisi ise şehrin merkezinde bulunan Dıgı. Dıgı’nın az ötesinde de meşhur balıkçıları Mıdı var. Bu ilginç isimler nereden geliyor bilmiyorum. Bilen varsa yorum kısmına yazmasını rica ederim, biz de öğrenelim.
Dıgı’nın karışık pidesi muazzam. Hem iç malzemesi zengin, hem hamuru güzel. Çok başarılıydı. İyi bir Karadeniz pidesi örneği.
Bu tatilin en sevdiğim fotoğrafı bu işte. Bu kıymalı benim pidem. Yumurtanın akışını, kendine yol açışını, salına salına nazlı hareketini ağır çekimmişçesine izlemek insanı başka dünyalara götürüyor. Biraz abartılı bir anlatım oldu sanırım ama o yumurtaya yakın olan bendim. Beni de anlayın. Bana hak verin lütfen!!
Kısaca ; Ordu’da pide = Dıgı
Foursquare : Dıgı’nın Yeri
Ordu’da yeme içme konusunda ilk söylenen söz ise mutlaka Ordu tostu yemem gerektiği oldu. Peki dedik ve soluğu bu tostun yaratıcısı Kahraman ustanın yanında aldık. Kahraman usta ufacık dükkanında bu tostu 30 yıl önce yapmaya başlamış. Bakalım neymiş bu Ordu tostu :
Ekmeği özel. Bildiğiniz ekmeklere göre daha büyük ve yoğun. Kesilmemiş halde boyutu devasa.
İçine konan sucuk özel. Ezme sucuk deniyor. Kahraman usta dolaptan bir avuç dolusu çıkardı ve ekmeğin üstüne bıçakla, Nutella sürercesine sürdü. Sucuk oldukça baharatlı ve hafif acılı. Ve üstüne konan kaşar peyniri Ordu’nun dağ köylerinden geliyor. Yöresel bir peynir.
Tüm bu malzemeler bir araya gelince ortaya bir şaheser çıkıyor elbette. Şahsen ben bulduğum her fırsatta Ordu tostu yedim diyebilirim. Ordu’dan çıktıktan sonra salam, sosis ve sucuk ile arama yine mesafe koydum. Şaşmaz prensiplerim vardır!! :)
Foursquare : Kahraman Tost
Ordu’da diğer durağımız Rağbet Cafe. Bu mekan ağırlıklı olarak okey ve tavla oynanan bir mekan ancak sahibi Çetin beyin sohbeti harika. Yanında bir de Ordu tostu yapıyor ki işte o zaman olay benim açımdan tamamlanıyor. Güzel sohbet ve lezzet. Daha ne olsun. Rağbet’te de lezzetli bir Ordu tostu yedik. Hakkını vermişler.
Foursquare : Rağbet Cafe
Sırada Giresun var. Giresun’da Deniz Lokantası eskiden beri bildiğim ve hastası olduğum mekan. Bu döner var ya bu döner. Bildiğiniz çoğu döneri yer!! Bu yolculukta yiyemedim, içimde kaldı ama sizler için fotoğrafını çektim. Gidenlerin aklında bulunsun. Giresun’da ilk durak!!!
Foursquare : Deniz Lokantası
Giresun’un efsanevi kadayıfçısına uğramamak ve fındık ezmeli kadayıfından yememek olmaz, olamaz, olmamalı, olmadı zaten. Kendi üretimleri olan kadayıfı fındık ezmesi ile birleştirmişler, üstüne fındık eklemişler, ortaya lezzet ve enerji bombası bu muhteşem şey çıkmış.
1 porsiyon alıp köşemizde hemencecik tüketiyoruz. Lezzeti inanılmaz. Dondurma çok da gerekli değil aslında, alt taraf o kadar sağlam ki!
Foursquare : Mustafa Patar Kadayıfçı
Giresun’da 30 yıllık bir hamburgerci olduğunu biliyor muydunuz? Muhtemelen bilmiyordunuz(aslında cümlenin bundan sonrasında klasik kalıp : çünkü şimdi uydurdum olurdu fakat bu defa değil, bu gerçek!!)
Namık abimiz sıkı bir Beşiktaşlı. Giresun’da 30 yıldır aynı mütevazi mekanda hamburger satıyor. Kendine has köftesi ve içeriğiyle bu hamburger Giresun’da pek çok kişinin çocukluğundan bu yana yediği ve unutamadığı bir lezzet. Kendi köftesini yapan Namık abi hamburgere çift köfte koyuyor. Buna turşu, ketçap ve mayonez ekliyor ve ekmeği tost makinesinde tost misali iyice ısıtıyor. Ortaya çıkan görüntü bu, lezzet süper.
Azık unutulacak gibi bir mekan değil. Giresun’da mutlaka gidilmesi gerekenlerden. Giresunlular duvarlara Azık’ı uluslararası hamburger zincirlerinden daha çok sevdiklerini gösteren ifadeleleri boşuna yazmıyorlarmış. Eline sağlık Namık abi. Allah sana sağlık versin, umarım uzun yıllar devam edersin.
Foursquare : Azık Hamburger
Trabzon’a geldik ve ertesi gün Uzungöl’e çıktık. Hemen belirteyim, 5 yıl önce de gelmiştim buraya. Ne yazık ki 5 yıl içinde Uzungöl’ün yanıbaşında ve etrafında acaip yapılaşmaya şahit olmak üzüntü verici. Göl pis. Bu gidişle 3-5 yıla kadar cazibesini yitirir. Benden söylemesi.
Uzungöl’de yemek molamızı İnan Kardeşler’de verdik. Ben sevgili Ünal İhtiyaroğlu’nun tavsiyesine uyarak sac tava yedim ve iyi bir tercih oldu. Kızarmış patatesle yapılan dekoru saymazsak gayet başarılı. Pilavın altına konan 1 dilim ince ekmek etin suyunu içine çekince tabağın dibi daha da çekici bir hal almış. En lezzetli yeri orasıydı.
Kalanların tercihi tereyağda alabalık. Bu bölgede tereyağları daha bir güzel elbette. Alabalık da tereyağı içinde kızarınca dış kabuğu çıtır çıtır olmuş, pek de güzel olmuş. Tam anlamıyla yöresel bir lezzet bombası.
Foursquare : İnan Kardeşler
Buralara gelmişken meşhur Hamsiköy sütlacı yemeden dönmek bize yakışmazdı elbette. Bunun içinde yol üstü mekanlara değil de olayın merkezine yani Hamsiköy’e gittik. Hamsiköy Maçka’nın biraz ilerisinde bir dağ köyü.
Köfte ile başladık. Akçaabat köfte çok lezzetli. Köftenin üstündeki suyu gösteriyor zaten.
Ve işte Hamsiköy sütlacı. Diyebilirsiniz ki bir sütlaç ne kadar farklı olabilir? İşte bu kadar farklı olabilir. Sütün doğal lezzetini almak böyle olsa gerek. Bu sütlaca tadını veren şey halis muhlis doğal köy sütü. Genelde üstüne fındık serpilir ama Osman Usta bunu yapmıyor. Bu şekilde de tadı çok çok iyi zaten. Başka birşeye gerek yok.
Foursquare : Osman Usta’nın Yeri
Trabzon’un içindeki durağımız ise Akçaabat’ta bulunan Körfez Restaurant. Levrek buğulama Trabzon stayla. Tereyağlı. 4 kişiye göre gelen bu tepsi oldukça doyurucu.
Körfez’de Akçaabat köfte de gayet başarılı yapılıyor. Kilo ile istemek daha ekonomik, menüye dikkatli bakarsınız göreceksiniz.
Fındıklı baklava için yerimiz kalmasa da cazip görüntüsü bizi bizden aldı.
Foursquare : Körfez Köfte
Ve gelelim Trabzon’un efsane mekanına. Burayı ilk yazdığımda ismini vermemiştim. Sebebi küçük bir aile işletmesi olmasıydı. Popüler olursa kalitesini bozacağından endişe etmiştim. Ama zaman içinde isteyen herkese adresini mail attım. Artık açıklayabilirim. Meşhur D… Balık Dam Balık’tır dostlar. Trabzon’un Salacık beldesinde yer alır!
Geçen zaman içinde mekan biraz büyümüş ama dekor hiç değişmemiş. Daha da önemlisi lezzet hiç değişmemiş.
Karadeniz mezgit bu sahilde yediklerimin en iyisi. Hem balık güzel, hem de kızartması başarılı. Bu aile bu işi çok iyi biliyor.
Levrek buğulama kendi kendini anlatıyor zaten. Dile gelip konuşacak gibi! Öyle bir domates ki Ayaş domatesi ayarında ama iyi bir Ayaş domatesi. Domatesin lezzetini bildikleri için başka da birşey koymamışlar içine, maydanoz, o kadar. Trabzon’da bundan iyi balık bulunmaz, bu kadar iddialıyım!! Burasını iyi not edin dostlar. Trabzon’da 1 numaralı balıkçı Dam Balık’tır. Enver beye de benden bir selam söyleyin lütfen.
Mevsimi olmadığı için kabak tatlısı yiyemedik ama bulursanız kaçırmayın. Onun yokluğunda lokma tatlısı da fazlasıyla yeterli!
Foursquare : Dam Balık
Ve gelelim gezinin son noktasına. Dönüş yolunda Samsun’dan 40 km. ötede Çakallı bölgesinde menemen yedik. Bu bölgede yolun 2 tarafında da menemenciler yer alır ve kendilerine has bir menemen yaparlar.
Instagram hesabımda videolarını bile paylaştım. Yöresel tereyağı, köy domatesi, biberi ve yumurtası ile birleşince ortaya bu şaheser çıkıyor.
İşletmenin ikramı kavurmalı yumurta. 1 parça tadına baktım, bakmaz olaydım. Kavurma enfesss!!!!
Foursquare : Ünal Menemen
1 hafta süren bayram tatili böyle geçti işte dostlar. Böyle tatil herkesin başına. Oburcan kardeşiniz sizler için gezmeye devam edecek.
Sevgiler
Dıgı ve Mıdı’nın mazisi çok eski aslında. Dıgı aslında ilk sonra ona rakip olarak Mıdı açılıyor. Dıgı Mıdı birbirine benzediği için insanlar hangisine gideceğini şaşırıyor ve ortaklık kazanıyor.
Merhabaaa sevgili Oburcan; öncelikle büyük geçmişler olsun !!!
Bir kaç ay önceki “geri döndüm” başlıklı paylaşımına yorum yapmayı çok denedim ama sanırım sistemde bir aksaklık oldu ve geçiremedim yorumumu bir türlü…
O aralar yazı yazmayı aksatınca ben de kopar gibi olmuştum takipten, sonra da benim görev yeri değişti ve yoğunluktan tam koptum. Bugün öğle yemeğinde dostlarla seni yad edince bir bakayım dedim ‘ne var ne yok’ diye.
Tatil yazıların enfes. Karadeniz ayrı bir güzellik. Keşke geçen yıl Ağustos’taki Karadeniz gezimizi bu yıl yapsaymışız diye hayıflandım. Çok güzel sistematik yazılar olmuş bunlar. Özellikle Uzungöl konusundaki yorumuna katılmamak elde değil; o kadar olumlu şey duyduktan sonra öylesine bir hayal kırıklığına uğramıştım ki o şantiyeye dönmüş doğal güzelliği görünce… neyse, umarım bundan sonra tekrar düzenli takip moduna geçebilirim.
Selamlar
Samsun\’da Lezzet lokantası atlanmış. Daha önce gittiğinizi biliyordum ama yine de aklınızda kalmıştır diye tahmin ediyorum.
Değerli Oburcan kardeşim ta Ordu’lara gidip Dıgı ve Mıdı isimlerinin ne anlama geldiğini mekan sahiplerine sormadın mı ihaleyi bize bırakıyorsun? Bu arada ağzına, eline, ayağına sağlık…
Polat,
sen de haklısın ama bayram zamanı her yer kabus gibi kalabalıktı. hiç yeltenmedim bile Hem herşeyi devletten beklememek lazım değil mi ama
Teşekkürler
Selamlar
Afiyet olsun Oburcan.
Sinop’ta bir de Barınak Pizza var. Saray restaurantın hemen yanında. Biliyorum Sinop ve pizza birbiriyle pek uyuşmuyor ama bildiğim kadarıyla 25 senedir kendine has bir pizza yapıyorlar. Bir Sinoplu olarak her yaz gittiğimde uğruyorum. Bir daha Sinop’a gidersen tavsiye ederim.
Emrah,
tavsiye için teşekkürler.Not ettim. Tekrar gidişimde mutlaka gideceğim.
Teşekkürler
Selamlar
kantarın topuzunu kaçıran bir güzellik olmuş gibi !!!bolaman virajlarında yalıköy diye bi yer vardı.oranın köftesini unutamam.bi de ordu da mıdı restoranda ki sakarca kavurması.Ege otlarından bile güzeldi.
Sinop’ta Saray Restaurant her gidişimde daha da şımarmış oluyor nedense. Personel suratsız, çeşitler sınırlı. Bir yeri fazla tavsiye etmek mekana iyilik olmuyor her zaman.
Bu anlamda okyanus iyi bir alternatif olabilir. Tabii şu orta katları biraz adam etmeleri lazım. Daha loş ışık ve iyi havalandırma tavsiyem.
Hakan,
Okyanus’un orta katları durulacak gibi değil. İlla ki teras lazım. Selamlar
Oburcan
biraz fazla lezzetli tüm görseller de
yummyyyyyy
Karadeniz candır, gezmeyenlere şiddetle tavsiye olunur tam zamanı.
Üstadım Samsun’da bir sonraki pastırmalı pide yemende, pastırmalı-kaşarlı olacak, hamuru yumuşacık olacak, yumurtası ekmek banmalık olacak şeklinde sipariş vermeni tavsiye ederim Çakallı Menemencileri içerisinde de bir yer varki bütün mekanları denemiş birisi olarak diğerlerinden lezzet bakımından gerçekten çok üstün olduğunu söyleyebilirim. İsim vermim şimdi ama merak edersen özelden yazarım…
Çokgezip bilen,
tavsiyen için teşekkür ederim. Menemen konusunda seninle temasa geçeceğim.
Selamlar
Oburcan